文人墨客 Edebiyatçılar
Explanation
指那些有文化、有才华的文人、诗人、画家等等。
Kültürlü ve yetenekli yazarlar, şairler, ressamlar vb.yi ifade eder.
Origin Story
话说江南小镇，有一位秀才名叫李白，从小酷爱读书，诗词歌赋样样精通，是当地有名的文人墨客。一日，李白漫步于小镇的荷花池畔，欣赏着池中盛开的荷花，灵感突至，提笔写下了一首优美的诗歌。诗中描绘了荷花的姿态，也表达了李白自己对生活的感悟。这首诗一出，便传遍了整个江南，人们都赞叹李白的才华。李白也因此更加专注于诗歌创作，成为了一代文豪。 与此同时，小镇上还有一位年轻的女子，名叫王昭君，她琴棋书画样样精通，也是一位才华横溢的文人墨客。她常常与李白一起吟诗作画，他们的作品互相影响，共同推动了小镇文化的发展。他们的友谊也成为了小镇上的一段佳话。 后来，李白和王昭君都离开了小镇，走向了更广阔的天地。但是，他们曾经一起创作的诗歌和绘画作品，却永远地留在了小镇上，成为了小镇文化的重要组成部分。
Bir zamanlar, Çin'in güneyindeki küçük bir kasabada, çocukluğundan beri okumayı seven ve şiir ve edebiyatta yetenekli olan Li Bai adında bir bilgin yaşarmış. O bölgede ünlü bir edebiyatçıymış. Bir gün Li Bai, açan nilüferleri hayranlıkla izlerken bir nilüfer havuzunun yanında yürüyüş yapıyormuş, o sırada ilham gelmiş ve güzel bir şiir yazmış. Şiir nilüferlerin görünümünü ve Li Bai'nin hayat anlayışını anlatıyormuş. Şiir yayımlanır yayımlanmaz Güney Çin'e yayılmış ve insanlar Li Bai'nin yeteneğine hayran kalmışlar. Bu nedenle Li Bai şiir yazmaya daha fazla odaklanmış ve büyük bir yazar olmuş.
Usage
通常作主语、宾语或定语，用来指有文化、有才华的文人。
Genellikle öznenin, nesnenin veya sıfatın olarak kullanılır, kültürlü ve yetenekli edebiyatçılara işaret eder.
Examples
-
唐宋八大家都是著名的文人墨客。
táng sòng bā dà jiā dōu shì zhùmíng de wén rén mò kè
Tang ve Song Hanedanlıklarının sekiz büyük ustası hepsi ünlü edebiyatçıydı.
-
古代的文人墨客常常以诗歌来抒发情怀。
gǔdài de wén rén mò kè cháng cháng yǐ shīgē lái shūfā qínghuái
Eski edebiyatçılar genellikle duygularını ifade etmek için şiir kullanırlardı.
-
那些文人墨客聚在一起，谈诗论道，好不快活。
nàxiē wén rén mò kè jù zài yī qǐ, tán shī lùn dào, hǎo bù kuàihuó
Bu edebiyatçılar bir araya geldiler, şiir ve felsefe tartıştılar, ne kadar eğlendiler!