小题大做 kılını kılına takmak
Explanation
指把小事情当作大事情来处理，故意夸大其词。
Küçük bir sorunu büyük bir sorun gibi ele almak; küçük bir meseleyi abartmak.
Origin Story
话说战国时期，赵国国君赵孝成王是个昏庸无能的君主，常常因为一些鸡毛蒜皮的小事就大动干戈，弄得朝堂之上鸡飞狗跳。有一次，燕国派大军来犯，赵孝成王却因为一件小事而耽误了战机。原来，赵王最喜欢的爱妃丢失了一件价值不菲的玉佩，赵王为此大发雷霆，下令全城搜查。结果，搜查了好几天，才在一个不起眼的角落里找到这块玉佩。而与此同时，燕国的军队已经逼近城下，赵国将士们人心惶惶。赵王这才意识到自己的愚蠢，但为时已晚，赵国最终遭受了巨大的损失。这个故事就成为了后人用来形容小题大做，不顾大局的典型案例。
Rivayete göre, eski zamanlarda Zhao ülkesinin Kralı Zhao Xiaocheng, çoğu zaman önemsiz şeyler yüzünden büyük bir gürültü koparan beceriksiz bir hükümdardı. Bir keresinde Yan ülkesi büyük bir orduyla saldırdı, ancak Kral küçük bir sorunla meşguldü. Kralın gözde kraliçesinin değerli bir kolyesi kaybolmuştu ve Kral çok kızmıştı. Tüm şehri aramasını emretti, ancak kolye birkaç gün sonra göze çarpmayan bir köşede bulundu. Bu sırada Yan ordusu şehre yaklaşmıştı ve Zhao askerleri korkmuştu. Sonunda Kral hatasını anladı, ancak çok geçti, Zhao ülkesi büyük kayıplar yaşadı. Bu hikaye, küçük sorunları büyütmenin ve büyük resmi göz ardı etmenin nasıl zarara yol açabileceğinin mükemmel bir örneğidir.
Usage
用来形容对一些小事情反应过度，夸大其词，不顾大局。
Küçük meselelere aşırı tepki vermeyi, abartmayı ve daha büyük resmi görmezden gelmeyi açıklamak için kullanılır.
Examples
-
他为了这点小事大发雷霆，真是小题大做。
ta weile zhe dian xiaoshi dafa leiting,zhen shi xiaotidazuo.
Böyle bir önemsiz şey için çok sinirlendi, gerçekten küçük bir şeyi büyütüyor.
-
这件事本来很小，他却小题大做，弄得沸沸扬扬。
zhe jianshi ben lai hen xiao,ta que xiaotidazuo,nong de fei fei yang yang
Bu mesele çok küçüktü ama o abartarak olay çıkardı.