巍然不动 hareketsiz
Explanation
形容高大坚固，不可动摇。
Yüksek, güçlü ve sarsılmaz bir şeyi tanımlar.
Origin Story
传说中，昆仑山上有一座古老的石塔，历经千百年风雨侵蚀，依然巍然不动。它见证了王朝的兴衰更替，也见证了无数英雄豪杰的诞生与消亡。石塔的基座深埋地下，坚实稳固，任凭狂风暴雨的冲击，也无法撼动它分毫。人们敬畏地称它为“不倒塔”，它成为了昆仑山上一道永恒的风景线，也成为了人们心中坚韧不拔的象征。 一个年轻的樵夫，偶然间发现了这座石塔，他被石塔的雄伟壮观所震撼，也为它经历了数百年风雨而不倒而感到敬佩。他下定决心，要向石塔学习，做个像它一样坚韧不拔的人。他每天清晨都会来到石塔前，看着它巍然不动的身影，给自己鼓劲加油。他用自己的努力，克服了一个又一个的困难，最终实现了自己的梦想。
Efsaneye göre, Kunlun Dağı'nda yüzyıllarca rüzgar ve yağmur aşınmasına karşı koymuş ve hareketsiz kalmış eski bir taş kule vardır. Hanedanlıkların yükselişini ve düşüşünü, sayısız kahramanın doğumunu ve ölümünü şahit olmuştur. Kulenin temeli yere derinden gömülüdür, sağlam ve kararlıdır ve ne kadar şiddetli olursa olsun fırtına veya yağmur onu en ufak şekilde bile sallayamaz. İnsanlar ona saygıyla "Düşmeyen Kule" derler ve Kunlun Dağı'nda ebedi bir manzara ve insanların kalbinde azim sembolü olmuştur. Genç bir oduncu bu kuleyi tesadüfen keşfeder. Büyüklüğünden şaşırır ve yüzyıllarca rüzgar ve yağmura karşı koyup yıkılmamasına hayran kalır. Kulede öğrenip onun gibi dayanıklı olmaya karar verir. Her sabah kuleye gelir, hareketsiz görüntüsüne bakarak kendini cesaretlendirir. Çabalarıyla bir zorluğun ardından diğerini aşar ve sonunda hayallerini gerçekleştirir.
Usage
用于形容建筑物或其他事物高大坚固，不可动摇。
Yüksek, güçlü ve sarsılmaz binaları veya diğer şeyleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
那座山峰巍然不动，像一位守护神一样屹立在那里。
nà zuò shānfēng wēi rán bù dòng, xiàng yī wèi shǒuhù shén yīyàng yì lì zài nàlǐ.
O dağ zirvesi, koruyucu bir tanrı gibi hareketsiz duruyordu.
-
尽管面临巨大的压力，他依然巍然不动，坚持自己的信念。
jǐnguǎn miàn lín jùdà de yālì, tā yīrán wēi rán bù dòng, jiānchí zìjǐ de xìnyàn
Çok büyük bir baskı altında bile, inançlarına bağlı kalarak sarsılmaz kaldı