无利可图 wú lì kě tú kar getirmiyor

Explanation

指没有利益可谋求。形容事情没有好处，不值得去做。

Bu, elde edilebilecek hiçbir kar olmadığı anlamına gelir. Hiçbir fayda sağlamayan ve yapmaya değmeyen bir şeyi tanımlar.

Origin Story

从前，有个秀才，一心想通过科举考试改变命运。他寒窗苦读多年，却屡试不中。一次，他听说邻村有个老秀才，精通命理，便前去求教。老秀才掐指一算，说：“你命中注定无利可图，难有大富大贵，不如去经商，或许能有不错的收获。”秀才听后非常沮丧，因为他对经商一窍不通。老秀才看他意志消沉，便继续说道：“人生的意义不在于财富的多少，而在于追求的过程。即使无利可图，你也可以从中获得快乐和满足。”秀才听后，茅塞顿开。他开始尝试做一些自己喜欢的事情，例如写文章、画画、养花等等。虽然这些事情无利可图，但他从中获得了极大的乐趣，生活也变得充实而有意义。后来，他凭借自己的文章和绘画，在当地小有名气，生活也过得比较富足。这个故事告诉我们，人生的价值不应只用金钱来衡量，即使无利可图，只要我们用心去做，也能从中获得快乐和满足。

cóngqián, yǒu gè xiùcái, yīxīn xiǎng tōngguò kējǔ kǎoshì gǎibiàn mìngyùn. tā hánchuāng kǔ dú duō nián, què lǚshì bù zhōng. yīcì, tā tīngshuō líncūn yǒu gè lǎo xiùcái, jīngtōng mìnglǐ, biàn qián qù qiú jiào. lǎo xiùcái qiā zhǐ yī suàn, shuō:“nǐ mìng zhōng zhùdìng wú lì kě tú, nán yǒu dà fù dà guì, bùrú qù jīngshāng, huòxǔ néng yǒu bù cuò de shōuhuò.” xiùcái tīng hòu fēicháng jǔsàng, yīnwèi tā duì jīngshāng yī qiào bù tōng. lǎo xiùcái kàn tā yìzhì xiāochén, biàn jìxù shuōdào:“rénshēng de yìyì bù zàiyú cáifù de duōshao, ér zàiyú zhuīqiú de guòchéng. jíshǐ wú lì kě tú, nǐ yě kěyǐ cóng zhōng huòdé kuàilè hé mǎnzú.” xiùcái tīng hòu, máosài dùn kāi. tā kāishǐ chángshì zuò yīxiē zìjǐ xǐhuan de shìqing, lìrú xiě wénzhāng, huà huà, yǎng huā děng děng. suīrán zhèxiē shìqing wú lì kě tú, dàn tā cóng zhōng huòdé le jí dà de lèqù, shēnghuó yě biàn de chōngshí ér yǒu yìyì. hòulái, tā píngjiè zìjǐ de wénzhāng hé huìhuà, zài dàngxīn xiǎo yǒu míngqì, shēnghuó yě guò de bǐjiào fùzú. zhège gùshì gàosù wǒmen, rénshēng de jiàzhí bù yīng zhǐ yòng qiánqián lái héngliáng, jíshǐ wú lì kě tú, zhǐyào wǒmen yòngxīn qù zuò, yě néng cóng zhōng huòdé kuàilè hé mǎnzú.

Eskiden, kaderini imparatorluk sınavıyla değiştirmek isteyen bir alim vardı. Yıllarca çok çalıştı, ama defalarca başarısız oldu. Bir gün, komşu köyde sayı bilimine vakıf yaşlı bir alimin olduğunu duydu, bu yüzden tavsiye istemeye gitti. Yaşlı alim parmaklarıyla hesapladı ve dedi ki: "Kaderin zenginliğe mahkum değil, kar getirmiyor, ticaret yapsan iyi olur, belki iyi bir hasat elde edersin." Alim bunu duyunca çok üzüldü çünkü ticaretten hiçbir şey anlamıyordu. Yaşlı alim onun kasvetli yüzünü görünce şöyle devam etti: "Hayatın anlamı servet miktarında değil, süreci takip etmekte. Kar getirmese bile, ondan mutluluk ve tatmin alabilirsiniz." Bunu duyunca alim bir aydınlanma yaşadı. Yazı yazmak, resim yapmak ve çiçek yetiştirmek gibi sevdiği şeyleri yapmaya başladı. Bu şeyler karlı olmasa da, onlardan büyük keyif aldı ve hayatı daha zengin ve anlamlı hale geldi. Daha sonra, yazıları ve resimleriyle yerel bölgede oldukça ünlü oldu ve hayatı oldukça müreffeh oldu. Bu hikaye bize hayatın değerinin sadece parayla ölçülmemesi gerektiğini, kar getirmese bile, içten yaparsak mutluluk ve tatmin de elde edebileceğimizi öğretiyor.

Usage

作谓语、定语；多用于否定句。

zuò wèiyǔ, dìngyǔ; duō yòng yú fǒudìng jù

yüklem, sıfat olarak; çoğunlukla olumsuz cümlelerde kullanılır.

Examples

• 他一心只想赚钱，对那些无利可图的事务根本不感兴趣。

  tā yīxīn zhǐ xiǎng zhuàn qián, duì nàxiē wú lì kě tú de shìwù gēnběn bù gǎn xìngqù

  O sadece para kazanmakla ilgileniyor ve kar getirmiyorsa hiçbir şeyle ilgilenmiyor.

• 做学问不能总想着功利，有些无利可图的研究同样重要。

  zuò xuéwèn bù néng zǒng xiǎngzhe gōnglì, yǒuxiē wú lì kě tú de yánjiū tóngyàng zhòngyào

  Akademik araştırmalar sadece kâr odaklı olmamalı, kâr getirmese de önemli olan araştırmalar da vardır.

• 开办这家公益图书馆，虽然无利可图，但很有意义。

  kāibàn zhè jiā gōngyì túshūguǎn, suīrán wú lì kě tú, dàn hěn yǒu yìyì

  Bu kar amacı gütmeyen kütüphanenin açılması karlı olmayabilir, ancak oldukça anlamlıdır.

Related Idioms

• 得不偿失

• 赔本赚吆喝

Opposite Idioms

• 有利可图