不可思议 inanılmaz
Explanation
难以想象；无法理解。
akıl almaz; anlaşılamaz
Origin Story
在古老的蜀国，住着一个名叫阿牛的年轻樵夫。一天，阿牛在深山里砍柴，意外地发现了一个山洞。洞口弥漫着奇异的雾气，阿牛壮着胆子走了进去。洞里一片漆黑，阿牛点燃了火把，只见洞壁上刻满了奇特的图案，地上散落着一些闪闪发光的石头。阿牛从未见过如此奇特的景象，他感到无比的惊奇和困惑，这一切对他来说是如此不可思议。他小心翼翼地收集了一些石头，带回了村里。村里人看到这些石头，都感到非常惊奇，他们从未见过这样的东西。有人说这是神仙遗留下来的宝物，也有人说这是来自地底深处的奇珍异宝。阿牛的故事很快就在村子里传开了，大家都说阿牛遇到了不可思议的事情。阿牛也因此成为了村里最受人尊敬的人之一。
Eski Shu ülkesinde, Aniu adında genç bir odun kesici yaşıyordu. Bir gün, yüksek dağlarda odun keserken Aniu beklenmedik bir şekilde bir mağara keşfetti. Mağaranın girişini garip bir sis kaplamıştı, ancak Aniu cesaretle içeri girdi. İçerisi zifiri karanlıktı. Aniu bir meşale yaktı ve mağara duvarlarının alışılmadık desenlerle kaplı olduğunu, yerde de parlak taşların saçıldığını gördü. Aniu daha önce hiç böyle garip manzaralar görmemişti. Çok şaşırmış ve şaşkın hissediyordu; her şey onun için inanılmazdı. Dikkatlice birkaç taş topladı ve bunları köye götürdü. Köylüler taşlara hayret etti; daha önce hiç böyle bir şey görmemişlerdi. Kimileri bunların tanrılar tarafından bırakılmış hazineler olduğunu iddia ederken, kimileri de yerin derinliklerinden gelen nadir hazineler olduğunu söylüyordu. Aniu'nun öyküsü köyde hızla yayıldı ve herkes onun inanılmaz bir şey yaşadığını söylüyordu. Sonuç olarak, Aniu köyün en saygı duyulan kişilerinden biri oldu.
Usage
形容事物或现象令人难以置信，难以理解。
inanılmaz veya anlaşılamaz bir şey veya olayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这场比赛的结果真是不可思议！
zhe chang bisai de jieguo zhen shi buke siyì!
Bu maçın sonucu inanılmaz!
-
他的魔术表演不可思议，让人叹为观止！
tade moshu bianyan buke siyì, rang ren tanwei guan zhi!
Sihir gösterisi inanılmazdı, nefes kesici!