显而易见 Apaçık
Explanation
形容事情或道理非常明显,很容易看清楚。
Açıkça görülebilen ve kolayca anlaşılabilen bir şeyi tanımlar.
Origin Story
小明和小红在玩捉迷藏。小明藏在一棵大树后面,树叶茂密,几乎遮住了他的身影。小红四处寻找,突然,她看到了树后露出的一个小小的衣角。“啊哈,找到了!”小红笑着说,因为小明藏身之处显而易见。
Mohan ve Sohan saklambaç oynuyorlardı. Mohan büyük bir ağacın arkasına saklandı, yapraklar o kadar yoğundu ki neredeyse tamamen görünmez olmuştu. Sohan her yeri aradı, birden ağacın arkasında kıyafetinin küçük bir köşesini gördü. "Aha, buldum!" diye gülümsedi Sohan, çünkü Mohan'ın saklandığı yer çok açıktı.
Usage
用于形容事物或道理非常明显,很容易理解。
Açık ve kolayca anlaşılan bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
太阳从东方升起,这是显而易见的事实。
Taiyang cong dongfang shengqi, zhe shi xian'eryijian de shi shi.
Güneş doğudan doğar, bu apaçık bir gerçektir.
-
他的错误显而易见,无法辩解。
Ta de cuowu xian'eryijian, wufa bianjie.
Hatası apaçık ortadadır, inkar edilemez.