忙里偷闲 yoğun programdan zaman çalmak
Explanation
指在忙碌中抽出一点时间来做别的事情，或休息、娱乐。
Yoğun bir programdan başka şeyler yapmak veya dinlenmek ve rahatlamak için biraz zaman ayırmayı ifade eder.
Origin Story
老张是一家公司的经理，每天都忙得不可开交。他每天的工作时间长达十几个小时，几乎没有自己的时间。但是，他深知工作和生活需要平衡，所以他每天晚上都会抽出半个小时的时间来阅读他喜欢的书籍。尽管工作压力很大，但每当他捧起书本的时候，他就会感到无比的轻松和快乐。阅读让他暂时忘记了工作的烦恼，在忙里偷闲地享受着精神的愉悦。他还常常在周末的时候，和家人一起去郊外游玩，在山清水秀之间放松身心，让疲惫的心灵得到慰藉。老张的这种忙里偷闲的方式，让他保持了良好的精神状态，也让他更加高效地完成了工作。
Zhang adlı bir şirket yöneticisi her gün çok meşguldür. Günlük çalışma saati on iki saati aşmaktadır ve kendisi için neredeyse hiç zamanı yoktur. Ancak, iş ve yaşamın dengeli olması gerektiğini bildiğinden, her gece yarım saatini en sevdiği kitapları okumaya ayırır. Yoğun iş temposuna rağmen, her kitap eline aldığında inanılmaz derecede rahatlar ve mutlu hisseder. Kitap okumak, işteki endişelerini geçici olarak unutmasını ve yoğun programı içinde ruhsal zevkinin tadını çıkarmasını sağlar. Hafta sonları sık sık ailesiyle birlikte kırsala gidip dinlenir ve yorgun zihnini rahatlatır. Zhang'ın yoğun temposunun arasında yaptığı bu dinlenme yöntemi, iyi bir ruh hali korumasına ve işini daha verimli yapmasına yardımcı olmuştur.
Usage
用于形容在繁忙的工作或生活中抽出时间休息或做一些自己喜欢的事情。
Yoğun iş veya yaşamdan dinlenmek veya sevdiği şeyleri yapmak için zaman ayırmayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
工作再忙，也要抽时间锻炼身体，忙里偷闲，劳逸结合。
gōngzuò zài máng, yě yào chōu shíjiān duànliàn shēntǐ, máng lǐ tōu xián, láoyì jiéhé.
İş ne kadar yoğun olursa olsun, spor için zaman ayırmak gerekir, yoğun programda zaman çalmak, iş ve dinlenmeyi birleştirmek için.
-
虽然考试在即，但她还是会在忙里偷闲地看一会儿书。
suīrán kǎoshì zài jí, dàn tā háishi huì zài máng lǐ tōu xián de kàn yīhuǐr shū.
Sınav yaklaşmasına rağmen, yine de biraz vakit bulup okuyor.