未定之天 belirsiz gökyüzü
Explanation
指事情还没有决定，没有着落。
Henüz bir karar verilmediği veya durumun belirsiz olduğu bir durumu ifade eder.
Origin Story
话说唐朝时期，一位名叫李白的年轻诗人怀揣着满腹诗情画意，来到长安参加科举考试，希望能高中状元，光宗耀祖。可是，考试结果迟迟未出，李白的心情也如同这未定之天一般，忐忑不安。他每日徘徊在贡院门口，盼望着能够早日知道自己的命运。然而，日子一天天过去，消息依旧渺茫。李白的朋友们纷纷劝他不要过于担忧，毕竟结果尚未揭晓，一切皆有可能。李白虽然表面平静，内心却波涛汹涌，他暗自思忖，若是金榜题名，该如何庆祝；若是名落孙山，又该如何面对父母和朋友的期望。就这样，李白在焦虑与期盼中度过了漫长的等待，最终，他还是落榜了。虽然结果不如人意，但李白并没有气馁，他依然坚持自己的诗歌创作，最终成为了一代诗仙。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, şiir ve sanatla dolu bir kalbe sahip genç bir şair olan Li Bai, ailesinin adını yüceltmeyi ve birinci olmayı umarak imparatorluk sınavlarına girmek için Chang'an'a geldi. Ancak sonuçlar gecikti ve Li Bai'nin kalbi, belirsiz bir gökyüzü gibi endişeyle doldu. Her gün sınav merkezinde dolanıp dolaşarak kaderini yakında öğrenmeyi umuyordu. Ancak günler geçti ve hiçbir haber gelmedi. Li Bai'nin arkadaşları, sonuçlar henüz açıklanmadığı ve her şeyin mümkün olduğu için çok endişelenmemesini tavsiye ettiler. Li Bai dışarıdan sakin görünse de, iç dünyasında bir fırtına kopuyordu, sınavı geçerse nasıl kutlayacağını; geçemezse de anne babasının ve arkadaşlarının beklentileriyle nasıl başa çıkacağını düşünüyordu. Böylece Li Bai, uzun bir bekleme süresini endişe ve umut arasında geçirdi ve sonunda sınavda başarısız oldu. Sonuç istediği gibi olmasa da Li Bai yılmadı, şiir yazmaya devam etti ve sonunda büyük bir şair oldu.
Usage
多用于形容事情的结果尚不确定，处于未决状态。
Genellikle sonucu henüz belirsiz olan bir durumu veya henüz kararlaştırılmamış bir durumu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
会议结果未定之天，大家都在焦急地等待。
huiyi jieguo weiding zhitiān, dàjiā dōu zài jiāojí de děngdài.
Toplantının sonucu henüz belirsiz; herkes endişeyle bekliyor.
-
目前项目进展情况尚属未定之天，能否按时完成仍是未知数。
mùqián xiàngmù jìnzhǎn qíngkuàng shàng shǔ wèi dìng zhī tiān, néngfǒu ànshí wánchéng réng shì wèizhīshù。
Projenin şu anki ilerleyişi belirsiz; zamanında tamamlanıp tamamlanmayacağı hala bilinmiyor.