挺身而出 ileri atılmak
Explanation
挺身而出,指面对危险或困难,勇敢地站出来。
İleri atılmak, tehlike veya zorluklara cesurca karşı koymak anlamına gelir.
Origin Story
话说唐朝贞观年间,唐太宗李世民励精图治,使得国家日益强盛。然而,他登基的过程却充满了血雨腥风。玄武门之变,李世民为了夺取皇位,亲手射杀了自己的兄弟李建成和李元吉。此事在朝野引起轩然大波,许多大臣心怀不满。李世民为了巩固政权,需要笼络人心,于是他下令大赦天下。然而,隐藏在暗处的危机却并未消散。一天,宫中发生了一场大火,火势凶猛,迅速蔓延。眼看火势就要蔓延至太极殿,危及皇宫的安全。这时,一名年轻的侍卫,名叫敬君弘,他毫不犹豫地挺身而出,冲进熊熊大火中,带领其他侍卫救火。敬君弘冒着生命危险,指挥众人有序救火,最终将大火扑灭,挽救了皇宫。虽然敬君弘在救火过程中受了重伤,但他的英勇事迹感动了所有人,他的忠诚和勇敢也得到了太宗的赞赏。敬君弘挺身而出,不畏艰险,救火的故事成为了后世传颂的佳话,也成为了他忠勇的代名词。
Tang Hanedanlığı İmparatoru Taizong Li Shimin'in saltanatı sırasında Çin'in giderek daha fazla geliştiği söylenir. Ancak tahtı ele geçirme süreci kanlı olaylarla doludur. Xuanwu Kapısı Olayı sırasında Li Shimin, iktidarı ele geçirmek için kendi kardeşlerini öldürdü. Bu olay tüm sarayda büyük bir kargaşa yarattı. İktidarını sağlamlaştırmak için Li Shimin genel bir af ilan etti. Bununla birlikte, gizli bir tehdit hala vardı. Bir gün sarayda yangın çıktı. Yangın hızla yayılıyor ve Taiji Salonu'na ulaşmak üzereydi. Tam o anda, Jing Junhong adlı genç bir saray muhafızı tereddüt etmeden ateşe atıldı ve diğer muhafızların yangını söndürmelerine yardımcı oldu. Jing Junhong, başkalarının yangını söndürmelerine yardımcı olmak için hayatını riske attı ve sonunda yangını söndürmeyi başardı ve sarayı kurtardı. Jing Junhong yaralı olsa da cesareti herkesi etkiledi ve Taizong sadakatini ve cesaretini övdü. Jing Junhong'un cesaretinin hikayesi nesilden nesile anlatılır ve sadakat ve cesaretin bir örneği olmuştur.
Usage
用于形容在危急关头挺身而出,表现勇敢。
Tehlike veya zorluk anında ileri atılıp cesaret gösteren birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
危急时刻,他挺身而出,解救了众人。
wēijí shí kè, tā tǐng shēn ér chū, jiějiù le zhòng rén
Kriz anında ortaya çıkıp herkesi kurtardı.
-
面对强敌,他挺身而出,英勇抗战。
miàn duì qiáng dí, tā tǐng shēn ér chū, yīngyǒng kàng zhàn
Düşmanla karşı karşıya kaldığında, ortaya çıkıp cesurca savaştı.
-
面对困难,他总是挺身而出,帮助他人。
miàn duì kùnnán, tā zǒng shì tǐng shēn ér chū, bāngzhù tā rén
Zorluklarla karşılaştığında, her zaman ortaya çıkıp başkalarına yardım etti.