笑逐颜开 neşeyle gülümseyen
Explanation
形容笑得很开心，满脸笑容的样子。
Çok mutlu ve gülümseyen birini tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
很久以前，在一个小山村里，住着一位善良的老人和他的孙子。孙子从小就懂事听话，老人非常疼爱他。有一天，孙子放学回家，手里拿着一张奖状，脸上洋溢着喜悦。老人看到孙子如此高兴，也跟着笑逐颜开。他紧紧地抱着孙子，激动地说："我的好孙子，你真棒！" 孙子把奖状递给老人，骄傲地向他讲述了在学校里的点点滴滴。老人一边听，一边不住地点头，脸上露出了欣慰的笑容。那一刻，他们的脸上都洋溢着幸福的光芒，整个小屋都充满了温馨和快乐。从此以后，老人更加勤奋地工作，孙子也更加努力地学习，他们的日子过得越来越幸福美满。
Çok eskiden, küçük bir dağ köyünde yaşlı, iyi kalpli bir adam ve torunu yaşıyordu. Torun, küçük yaştan beri anlayışlı ve itaatkardı ve yaşlı adam onu çok severdi. Bir gün torun okuldan eve döndü, elinde bir ödül belgesi vardı ve yüzü mutluluktan parlıyordu. Yaşlı adam torununun bu kadar mutlu olduğunu görünce o da neşeyle gülümsedi. Torununu sıkıca kucakladı ve heyecanla dedi: "Sevgili torunum, harikasın!" Torun ödül belgesini yaşlı adama verdi ve gururla okulda yaşadıklarını anlattı. Yaşlı adam dikkatlice dinledi, tekrar tekrar başını salladı ve yüzünde rahatlama vardı. O anda, yüzleri mutlulukla parlıyordu ve bütün ev sıcaklık ve neşeyle dolmuştu. O günden sonra, yaşlı adam daha da çok çalıştı ve torun daha da çok çalıştı, hayatları daha da mutlu ve uyumlu oldu.
Usage
用于形容非常高兴、快乐的心情。
Çok mutlu ve neşeli bir ruh halini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
听到这个好消息，他笑逐颜开。
tīngdào zhège hǎoxiāoxī, tā xiào zhú yán kāi。
Bu iyi haberi duyunca çok sevindi.
-
孩子们收到礼物，个个笑逐颜开。
háizimen shōudào lǐwù, gège xiào zhú yán kāi。
Çocuklar hediyeleri alınca hepsi çok mutlu oldu.