眉开眼笑 kocaman bir gülümsemeyle karşılamak
Explanation
形容人高兴愉快的样子,眉头舒展,眼含笑意。
Mutlu ve memnun olan, kaşları gevşemiş ve gözleri gülen bir kişiyi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个小山村里,住着一位善良的农夫老张。他辛勤劳作,日出而作,日落而息,生活虽然清贫,却也其乐融融。一天,老张精心照料的稻田丰收了,金灿灿的稻穗沉甸甸地压弯了稻秆,空气中弥漫着稻谷的清香。老张看着这丰收的景象,心里充满了喜悦,不禁眉开眼笑。他仿佛看到孩子们吃着香甜的米饭,脸上洋溢着幸福的笑容。晚上,老张把丰收的消息告诉了家人,妻儿老小都眉开眼笑,家中充满了欢声笑语,其乐融融。他们一起分享着丰收的喜悦,庆祝来之不易的成果。老张知道,这来之不易的幸福,离不开他一年的辛勤劳作和对生活的热爱,更离不开家人默默的支持和理解。他相信,只要他们继续努力,生活将会越来越好,未来的日子一定会更加幸福美满。而这丰收的景象和喜悦的笑容,将永远铭刻在他的记忆中,成为他一生中最美好的回忆。
Çok eski zamanlarda, küçük bir dağ köyünde Zhang adında iyi yürekli bir çiftçi yaşarmış. Çok çalışırmış, güneşle birlikte kalkar ve güneşle birlikte yatarmış. Hayatı basit olsa da mutluymuş. Bir gün, Zhang'ın özenle yetiştirdiği pirinç tarlası bol bir hasat vermiş; ağır, altın sarısı pirinç başakları sapları bükmüş ve havada pirincin tatlı kokusu dolanmış. Zhang bu bereketli manzaraya baktı, kalbi neşeyle doldu ve gülümsemeden kendini alamadı. Çocuklarının tatlı pirinç yediğini, yüzlerinin mutlulukla parıldadığını hayal etti. O akşam Zhang hasat haberini ailesiyle paylaştı. Karısı, çocukları ve ebeveynleri hepsi gülümsüyordu, evleri kahkaha ve sıcaklıkla doluydu. Hasat sevincini paylaştılar, elde ettikleri zor kazanılmış başarıyı kutladılar. Zhang, bu zor kazanılmış mutluluğun bir yıllık sıkı çalışmasının ve hayata olan sevgisinin, aynı zamanda ailesinin sessiz desteğinin ve anlayışının bir sonucu olduğunu biliyordu. Çabalayarak devam ettikleri sürece yaşamlarının daha iyi olacağına ve geleceklerinin daha fazla mutluluk ve neşeyle dolacağına inanıyordu. Bu bereket ve neşeli gülümseme manzarası, hayatının en değerli anısı olarak, anılarında sonsuza dek kalacaktı.
Usage
用于描写人高兴愉快的神情。
Mutlu ve memnun bir ifadeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
听到这个好消息,他眉开眼笑。
ting dao zhege hao xiaoxi, ta mei kai yan xiao.
Bu iyi haberi duyunca, sevinçten uçtu.
-
孩子们收到礼物,个个眉开眼笑。
haizi men shou dao liwu, ge ge mei kai yan xiao.
Çocuklar hediyeleri alınca, hepsi sevinçten uçtu.