心心念念 akılda sürekli
Explanation
形容心里老是想着某件事或某个人，非常想念。
Bir şey veya biri hakkında sürekli düşünme ve onu çok özleme halini tanımlar.
Origin Story
老张自从退休后，就心心念念着环游世界。他年轻时为了家庭和事业，放弃了很多个人爱好，如今终于有了时间和精力去实现儿时的梦想。他开始认真研究旅游路线，规划行程，挑选装备。他查阅了大量的旅游攻略，制定了详细的预算，甚至还学习了简单的英语和西班牙语。他每天都沉浸在对未来旅程的憧憬中，翻看旅游杂志，观看旅行纪录片，仿佛已经置身于异国他乡。他对每一个即将要去的地方都充满了期待，心心念念着能够亲眼目睹那些美丽的风景，体验不同的文化，感受异国风情。
Old Zhang emekliliğinden beri sürekli dünya turu hayalini kuruyor. Gençliğinde ailesi ve kariyeri için birçok kişisel hobisini bıraktı ve şimdi nihayet çocukluk hayalini gerçekleştirmek için zamanı ve enerjisi var. Seyahat rotalarını, seyahat planlarını ve ekipmanları dikkatlice incelemeye başladı. Çok sayıda seyahat rehberine danıştı, ayrıntılı bir bütçe oluşturdu ve hatta biraz İngilizce ve İspanyolca öğrendi. Her gün gelecek yolculuğunun heyecanını yaşıyor, seyahat dergileri okuyor, seyahat belgeselleri izliyor, sanki yabancı bir ülkede gibi. Ziyaret edeceği her yer için çok heyecanlı, o güzel manzaraları görmek, farklı kültürleri deneyimlemek ve egzotik atmosferi hissetmeyi özlüyor.
Usage
常用于表达对某人或某事的强烈思念或渴望。
Bir şey veya biri için güçlü bir özlem veya arzuyu ifade etmek için sıklıkla kullanılır.
Examples
-
她一直心心念念着回故乡的事。
tā yī zhí xīn xīn niàn niàn zhe huí gù xiāng de shì.
Her zaman memleketine dönmeyi özledi.
-
他心心念念想要得到那份工作。
tā xīn xīn niàn niàn xiǎng yào dé dào nà fèn gōng zuò。
O işi çok istiyordu.