扑朔迷离 Kafa karıştırıcı
Explanation
形容事情错综复杂,难以辨别清楚。
Bu, çok karmaşık ve anlaşılması zor bir durum veya olaya işaret eder.
Origin Story
在一个繁华的都市里,有一栋古老的建筑,里面藏着许多秘密。人们说,这栋建筑里住着一位神秘的巫师,他拥有着改变命运的力量。许多人都慕名而来,想要寻求帮助。然而,巫师的住所却如同迷宫一般,充满了各种奇奇怪怪的机关和陷阱,让人难以找到。有些人因为找不到而放弃,有些人却执着地寻找着。在寻找的过程中,他们发现了一些线索,却始终无法解开谜团。人们不禁怀疑,这栋建筑里到底隐藏着什么秘密?巫师的真正身份又是什么?
Gürültülü bir metropolde, birçok sırrı saklayan eski bir bina var. İnsanlar bu binada, kaderi değiştirme gücüne sahip gizemli bir büyücünün yaşadığını söylüyor. Birçok insan, yardım aramak için meraktan buraya geliyor. Ancak büyücünün konutu bir labirent gibi, bulmayı zorlaştıran her türlü garip mekanizma ve tuzaklarla dolu. Bazıları bulamamaktan vazgeçiyor, diğerleri ise inatla aramaya devam ediyor. Arama sırasında bazı ipuçları buluyorlar, ancak gizemi çözemiyorlar. İnsanlar kendi kendilerine soruyorlar, bu binada ne gibi bir sır saklı? Büyücünün gerçek kimliği nedir?
Usage
这个成语常用来形容一些事情真相不明,难以确定,或者事情本身比较复杂,难以理解。
Bu atasözü genellikle gerçeği belirsiz ve belirlenmesi zor olan veya karmaşık ve anlaşılması zor olan bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这个案子扑朔迷离,真让人摸不着头脑。
zhè ge àn zi pū shuò mí lí, zhēn ràng rén mō bu zháo tóu nǎo
Bu dava çok kafa karıştırıcı, anlamıyorum.
-
他给出的解释扑朔迷离,让人难以相信。
tā gěi chū de jiě shì pū shuò mí lí, ràng rén nán yǐ xiāo xìn
Verdiği açıklama kafa karıştırıcı, ona inanmak zor.