无时无刻 Her an
Explanation
时时刻刻,表示毫不间断
Her an, kesintisiz olarak
Origin Story
从前,有一个勤劳的农民,他每天日出而作,日落而息,辛勤耕耘,无时无刻不在为生活奔波。他有一块小小的田地,是他一生的寄托,他像呵护自己的孩子一样呵护着它,施肥、浇水、除草,从不间断。有一天,他偶然发现田地里长出了一棵奇特的植物,它的叶子翠绿欲滴,花朵芬芳四溢,他从未见过如此美丽的植物。他仔细观察,发现这棵植物生长得非常迅速,每天都能看到明显的改变。他爱惜这棵植物,无时无刻不在关注它的生长情况,生怕它受到任何伤害。他每天都会细心地为它松土、浇水,并用竹篱笆围起来保护它,防止被牲畜踩坏。时间一天天过去,这棵植物长成了参天大树,给农民带来了丰收的喜悦。
Eskiden çok çalışkan bir çiftçi varmış. Her gün güneş doğarken kalkar ve güneş batana kadar yorulmadan çalışırmış. Küçük bir tarlası varmış ve geçimini bu tarladan sağlıyormuş. Tarlasına kendi çocuğu gibi bakar, hiç ara vermeden gübreler, sular ve yabani otları temizlermiş. Bir gün tarlasında garip bir bitki bulmuş. Yaprakları gür ve yeşil, çiçekleri kokulu ve bolmuş. Daha önce böyle güzel bir bitki görmemiş. Dikkatlice incelemiş ve bitkinin çok hızlı büyüdüğünü, her geçen gün gözle görülür değişiklikler olduğunu fark etmiş. Bu bitkiyi çok severmiş ve her an büyümesini takip eder, zarar görmesinden korkarmış. Her gün özenle toprağı havalandırır, sular ve hayvanların çiğnemesini önlemek için bambu çitle çevirir. Zamanla bu bitki göğe uzanan bir ağaç olmuş ve çiftçiye bol hasat sevinci yaşatmış.
Usage
主要用作状语,表示持续不断的状态。
Çoğunlukla zarf olarak kullanılır, sürekli bir durumu ifade eder.
Examples
-
他无时无刻不在思念着家乡。
ta wushiwuke buzai sinianzhe jiaxiang.
Her an onun memleketini düşünüyor.
-
我无时无刻不担心着他的安全
wo wushiwuke budanxinzhe tas de anquan
Onun güvenliği konusunda her zaman endişeleniyorum