生拉硬扯 zorlama
Explanation
形容说话或做事牵强附会，不自然。
Bir ifadenin veya eylemin zorlanmış ve doğal olmayan bir şekilde yapıldığını tanımlar.
Origin Story
从前，有个秀才参加乡试，他的文章水平很一般，但为了凑够字数，他生拉硬扯，把一些毫不相干的内容硬塞进去。考官一看，哭笑不得，批了个“不通”。秀才不服气，认为自己已经尽力了，考官不识货。其实，文章要的是逻辑通顺，而不是字数堆砌。
Bir zamanlar, bir bilgin imparatorluk sınavlarına katıldı. Denemeleri vasattı, ancak gerekli kelime sayısına ulaşmak için tamamen alakasız içerikleri zorla ekledi. Sınav görevlisi şaşkına döndü ve denemeyi "anlaşılmaz" olarak değerlendirdi. Bilgin kızdı ve elinden gelenin en iyisini yaptığını, sınav görevlisinin ise yetersiz olduğunu düşündü. Aslında, denemelerde mantıksal tutarlılık gerekiyor, sadece kelime doldurma değil.
Usage
用于形容牵强附会，不自然。
Zorlanmış ve doğal olmayan bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他硬要将两者联系起来，真是生拉硬扯。
tā yìng yào jiāng liǎng zhě liánxì qǐlái, zhēnshi shēng lā yìng chě zhè piān wénzhāng lùnzhèng qiānqiáng, shēng lā yìng chě, quēfá shuō fú lì
İkisini birleştirmekte ısrar etti, bu gerçekten çok zorlamaydı.
-
这篇文章论证牵强，生拉硬扯，缺乏说服力。
Makalenin argümanı zayıf ve zorlama, ikna edici değil.