各色各样 çeşitli
Explanation
形容各种各样,种类繁多。
Çeşitli türdeki nesneleri veya şeyleri tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
很久以前,在一个繁华的集市上,来自世界各地的商人汇聚一堂,他们带来了各种各样奇珍异宝。有来自西域的闪耀宝石,有来自南洋的珍稀香料,有来自北方的精致瓷器,还有来自东海的璀璨珍珠。这些商品琳琅满目,让人眼花缭乱。一个小女孩和她的父母一起来到集市,她被这些色彩斑斓、形状各异的商品深深吸引。她看到了形态各异的玩具,有木制的、泥塑的、布偶的;她看到了各种各样的食物,有甜美的水果、香喷喷的糕点、还有鲜美的海鲜;她还看到了五颜六色的丝绸,柔软光滑,美丽异常。她兴奋地拉着父母的手,指着各种各样的商品,问这问那,开心极了。最后,她的父母给她买了一个精致的木制玩具马,她紧紧地抱着它,依依不舍地离开了集市。她心里充满了快乐,因为她今天看到了各种各样美好的事物,感受到集市的热闹和繁华。
Çok uzun zaman önce, kalabalık bir pazarda dünyanın dört bir yanından tüccarlar bir araya geldi ve yanlarında çeşitli nadir hazineler getirdiler. Batı'dan göz kamaştırıcı mücevherler, Güney'den nadir baharatlar, Kuzey'den zarif porselenler ve Doğu'dan parıldayan inciler vardı. Bu mallar o kadar çok ve çeşitliydi ki gözleri kamaştırıyordu. Küçük bir kız ailesiyle birlikte pazara geldi ve bu renkli ve farklı şekilli mallardan büyülendi. Çeşitli şekillerde, ahşap, kil ve kumaştan yapılmış oyuncaklar gördü; her türlü yiyecek, tatlı meyveler, kokulu hamur işleri ve lezzetli deniz ürünleri gördü; ayrıca renkli, yumuşak ve pürüzsüz, alışılmadık derecede güzel ipekler gördü. Heyecanla, anne babasının elini tuttu ve çeşitli malları işaret ederek, bu ve şu soruları soruyor ve çok mutlu oluyordu. Sonunda, anne babası ona zarif bir ahşap oyuncak at aldı, onu sıkıca kucakladı ve isteksizce pazardan ayrıldı. Kalbi neşeyle dolmuştu çünkü bugün her türlü güzel şeyi görmüş ve pazarın canlı ve kalabalık havasını hissetmişti.
Usage
用于形容种类繁多,各式各样的物品或事物。
Çeşitli türdeki nesneleri veya şeyleri tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
集市上摆满了各种各样琳琅满目的商品。
jishishang baimanle ge zhong ge yang linlangmanmu de shangpin.
Pazar her türlü göz alıcı ürünlerle doluydu.
-
这次展览会上展出了各种各样新奇的产品。
zheci zhanlanhuishang zhanchule ge zhong ge yang xinqi de chanpin.
Bu sergide her türden yeni ürün sergilendi.
-
她收集了各种各样的邮票,真是令人羡慕。
ta shoujicic le ge zhong ge yang de youpiao, zhen shi ling ren xianmu
Her çeşit pul biriktirdi, gerçekten kıskanılacak bir şey.