有条有理 mantıklı ve düzenli
Explanation
形容条理清晰,层次分明,有规律可循。
Açıkça yapılandırılmış ve organize edilmiş bir şeyi tanımlar.
Origin Story
商朝时期,国都屡遭水患。盘庚为百姓安居乐业,决定迁都到殷地。贵族们担心迁都引发动乱,盘庚胸有成竹地说:“我已制定周全计划,迁都将有条有理,不会造成混乱。”他详细规划了迁都的步骤,安排妥当,分工明确。百姓们在官府的引导下,有条不紊地搬迁,最终顺利迁都,开启了商朝新的篇章。
Shang Hanedanlığı döneminde başkent defalarca sel felaketleriyle karşı karşıya kaldı. Halkın refahını sağlamak için Pan Geng başkenti Yin'e taşımaya karar verdi. Soylular taşınmanın kargaşaya yol açmasından korktular, ancak Pan Geng kendinden emin bir şekilde, "Kapsamlı bir plan hazırladım; taşınma düzenli bir şekilde ilerleyecek ve kaosa yol açmayacak." dedi. Taşınmanın aşamalarını dikkatlice planladı, uygun düzenlemeler yaptı ve sorumlulukları açıkça tanımladı. Yetkililerin rehberliğinde halk düzenli bir şekilde taşındı ve nihayetinde taşınma başarılı oldu ve Shang Hanedanlığı için yeni bir bölümün başlangıcını yaptı.
Usage
用于形容事情的条理清晰,层次分明,井然有序。常作定语、状语。
Açıkça yapılandırılmış, iyi organize edilmiş ve verimli bir şeyi tanımlamak için kullanılır. Genellikle sıfat veya zarf görevi görür.
Examples
-
他的演讲有条有理,令人信服。
tā de yǎnjiǎng yǒu tiáo yǒu lǐ, lìng rén xìnfú
Konuşması mantıklı ve ikna ediciydi.
-
这件事处理得有条有理,很有效率。
zhè jiàn shì chǔlǐ de yǒu tiáo yǒu lǐ, hěn yǒuxiào lǜ
Bu mesele verimli ve düzenli bir şekilde ele alındı.