汗如雨下 Yağmur gibi ter
Explanation
形容汗水像雨一样往下流,很多汗水。
Çok terlemeyi, sanki yağmur yağıyormuş gibi tanımlar.
Origin Story
盛夏时节,一位老农在田里辛勤劳作。烈日炎炎,汗珠从他的额头滚落,浸湿了他的衣衫。他顾不上擦拭,继续挥舞着锄头,汗如雨下,却毫无怨言。他心里想着丰收的喜悦,想着儿孙们期盼的眼神,便觉得再大的辛苦也值得。傍晚时分,他拖着疲惫的身躯回到家中,虽然汗如雨下,但他脸上却洋溢着满足的笑容。
Yazın en sıcak gününde yaşlı bir çiftçi tarlada çalışıyordu. Güneş kavuruyordu, alnından ter damlaları dökülüyordu ve kıyafetleri ıslanmıştı. Silmeyi umursamadan, kazmasını sallamaya devam etti, ter içinde kaldı ama şikayet etmedi. Hasat sevincini, torunlarının umut dolu bakışlarını düşündü ve en büyük zorluğun bile buna değdiğini hissetti. Alacakaranlık çökerken yorgun bir vücutla eve döndü, ter içinde kalsa da yüzü memnuniyetle dolu bir tebessümle parlıyordu.
Usage
形容汗水很多,像雨一样往下流。
Çok terlemeyi, sanki yağmur yağıyormuş gibi tanımlar.
Examples
-
烈日当空,工人们汗如雨下,仍然坚持工作。
liè rì dāng kōng, gōng rén men hàn rú yǔ xià, réngrán jiānchí gōngzuò.
Kavurucu güneş altında işçiler ter içinde kaldılar ama çalışmaya devam ettiler.
-
比赛进行到最后阶段,运动员们汗如雨下,奋力拼搏。
bǐsài jìnxíng dào zuìhòu jiēduàn, yùndòng yuán men hàn rú yǔ xià, fèn lì pīnbó
Yarışın son aşamalarında atletler ter içinde kalarak, son güçleriyle mücadele ettiler