别无选择 bié wú xuǎn zé başka seçeneği yok

Explanation

指没有其他的选择,只能选择某种方式。

belirli bir yolu seçmekten başka seçeneğin olmadığı anlamına gelir.

Origin Story

在一个偏远的小山村,一位老中医独自生活,他医术高明,却因为交通不便,很少有人前来求医。一天,暴风雨肆虐,山路被洪水冲毁,村里唯一的年轻人不慎摔断了腿,情况危急。老中医虽然年迈体弱,但他知道,如果他不去,年轻人就可能失去生命。他别无选择,冒着生命危险,趟过湍急的洪水,跋山涉水来到年轻人身边,成功地进行了手术,救了他的性命。虽然他的身体也因此变得更加虚弱,但他却感到无比的欣慰。因为他知道,在危急关头,他做出了正确的选择,他别无选择,只能用自己的全部力量去守护生命。

zài yīgè piānyuǎn de xiǎoshān cūn, yī wèi lǎo zhōngyī dúzì shēnghuó, tā yīshù gāomíng, què yīnwèi jiāotōng bùbiàn, hěn shǎo yǒu rén qùnqǐng qiú yī。yī tiān, bàofēngyǔ sìnuè, shānlù bèi hóngshuǐ chōnghuǐ, cūn lǐ wéiyī de niánqīng rén bùshèn shuāi duàn le tuǐ, qíngkuàng wēijí。lǎo zhōngyī suīrán niánmài tǐruò, dàn tā zhīdào, rúguǒ tā bù qù, niánqīng rén jiù kěnéng shīqù shēngmìng。tā bié wú xuǎn zé, màozhe shēngmìng wēixiǎn, tàng guò tuānjí de hóngshuǐ, bá shān shè shuǐ lái dào niánqīng rén shēnbiān, chénggōng de jìnxíng le shǒushù, jiù le tā de xìngmìng。suīrán tā de shēntǐ yě yīncǐ biàn de gèngjiā xūruò, dàn tā què gǎndào wúbǐ de xīnwèi。yīnwèi tā zhīdào, zài wēijí guān tóu, tā zuò chū le zhèngquè de xuǎnzé, tā bié wú xuǎn zé, zhǐ néng yòng zìjǐ de quánbù lìliàng qù shǒuhù shēngmìng

Uzak bir dağ köyünde yaşlı bir Çinli doktor yalnız başına yaşıyordu. Tıbba yetenekliydi ama ulaşımın zorluğu nedeniyle tedavi için çok az insan geliyordu. Bir gün şiddetli bir fırtına çıktı ve dağ yolu seller nedeniyle yıkıldı. Köyün tek genci yanlışlıkla bacağını kırdı ve durum kritikti. Yaşlı doktor zayıf ve güçsüz olmasına rağmen, gitmezse gencin hayatını kaybedebileceğini biliyordu. Yaşamını tehlikeye atmaktan başka seçeneği yoktu, sellerin güçlü sularından geçerek, dağları ve nehirleri aşarak gence ulaştı ve başarılı bir ameliyat yaparak hayatını kurtardı. Vücudu daha da zayıflasa da tarifsiz bir rahatlama hissetti. Çünkü kritik anda doğru kararı verdiğini biliyordu. Hayatını korumak için tüm gücünü kullanmaktan başka seçeneği yoktu.

Usage

作谓语、宾语、状语;指没有别的选择。

zuò wèiyǔ, bǐnyǔ, zhuàngyǔ; zhǐ méiyǒu bié de xuǎnzé

yüklem, nesne ve zarf olarak; başka seçeneğin olmadığı anlamına gelir.

Examples

  • 面对困境,我们别无选择,只能迎难而上。

    miàn duì kùnjìng, wǒmen bié wú xuǎn zé, zhǐ néng yíngnán ér shàng。

    Zorluklarla karşı karşıya kaldığımızda, başka seçeneğimiz yok, zorlukların üstesinden gelmeliyiz.

  • 他已经山穷水尽,别无选择了。

    tā yǐjīng shān qióng shuǐ jìn, bié wú xuǎn zé le

    O iflas etti ve başka seçeneği yok.