年深日久 Yıllarca
Explanation
形容时间很长,很长时间。
uzun bir zaman dilimini tanımlar
Origin Story
很久以前,在一个古老的村庄里,住着一位名叫阿梅的女孩。她从小就喜欢收集各种各样的石头。每天放学后,她都会到附近的山坡上寻找各种奇特的石头,然后把它们带回家,小心翼翼地摆放在自己的房间里。年深日久,她的房间里堆满了各种各样的石头,有光滑的鹅卵石,有形状各异的矿石,还有色彩斑斓的宝石。这些石头见证了阿梅的成长,也记录了她童年时代的美好回忆。有一天,一位著名的地质学家来到了这个村庄,听说阿梅收藏了大量的石头,便慕名前来拜访。看到阿梅收藏的石头后,地质学家惊叹不已,他发现阿梅收集的石头中,有一些非常罕见的品种,具有很高的研究价值。于是,他邀请阿梅和他一起去研究这些石头,帮助他完成一项重要的地质研究项目。阿梅欣然同意,她和地质学家一起,对这些石头进行了仔细的研究,发现了许多新的地质现象。他们的研究成果发表后,引起了学术界的广泛关注,阿梅也因此成为了远近闻名的石头收藏家。
Çok uzun zaman önce, eski bir köyde Amy adında bir kız yaşıyordu. Küçük yaştan beri her türlü taşı toplamayı çok severdi. Her gün okuldan sonra, yakındaki tepelere benzersiz taşlar aramaya gider ve sonra onları eve getirip odasına dikkatlice yerleştirirdi. Yıllar geçtikçe, odası her türden taşla doldu: pürüzsüz çakıllar, eşsiz şekilli mineraller ve renkli mücevherler. Bu taşlar Amy'nin büyümesini ve çocukluğunun güzel anılarını yansıtıyordu. Bir gün, ünlü bir jeolog köye geldi. Amy'nin büyük taş koleksiyonunu duyduğundan onu ziyaret etmeye geldi. Amy'nin koleksiyonunu görünce jeolog hayrete düştü. Amy'nin taşları arasında çok nadir bulunan bazı türler olduğunu ve yüksek araştırma değeri taşıdığını keşfetti. Bu nedenle, Amy'yi önemli bir jeolojik araştırma projesini tamamlamasına yardımcı olması için bu taşları onunla birlikte incelemeye davet etti. Amy seve seve kabul etti. O ve jeolog, taşları dikkatlice inceleyerek birçok yeni jeolojik fenomen keşfetti. Araştırma bulguları yayınlandıktan sonra akademik çevrelerde geniş yankı uyandırdı ve Amy ünlü bir taş koleksiyoncusu oldu.
Usage
用于形容时间长久。
Uzun bir zamanı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
两人相识多年,感情日渐深厚,年深日久,他们终于步入了婚姻的殿堂。
liǎng rén xiāngshí duō nián, gǎnqíng rìjiàn shēnhòu, nián shēn rì jiǔ, tāmen zhōngyú bù rù le hūnyīn de diàntáng.
İki insan yıllarca birbirini tanıdı, aralarındaki sevgi giderek derinleşti ve sonunda evlendiler.
-
这件古董经过年深日久,已经变得破旧不堪。
zhè jiàn gǔdǒng jīngguò nián shēn rì jiǔ, yǐjīng biàndé pòjiù bùkān
Bu antika eşya yıllar içinde eski ve yıpranmış hale geldi.