独行独断 bağımsız hareket etmek
Explanation
指做事专断,不考虑别人的意见。形容作风不民主。
başkalarının görüşlerini dikkate almadan keyfi olarak hareket etmek anlamına gelir. Demokratik olmayan bir tarzı tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的著名诗人,因其才华横溢,恃才傲物,常独行独断,不拘小节。一次,他受邀参加一位权贵府上的宴会。席间,这位权贵炫耀自己的收藏,拿出珍贵的古董让大家欣赏。李白却漫不经心地品着酒,对古董不闻不问。权贵有些不悦,于是故意刁难李白,问他一个难题。李白不假思索,脱口而出答案,令权贵哑口无言。然而,李白在解释答案的过程中,言语轻率,得罪了在场的其他宾客。权贵更加恼怒,想要惩罚李白。但想到李白的才名,又犹豫不决。最终,李白拂袖而去,留下众人一片议论纷纷。后人便用“独行独断”来形容李白这种恃才傲物,不考虑他人感受的行为。
Tang Hanedanlığı döneminde, olağanüstü yeteneği nedeniyle kibirli olan ve genellikle başkalarının duygularını düşünmeden bağımsız hareket eden Li Bai adlı ünlü bir şair olduğu söylenir. Bir keresinde, güçlü bir soylu evinde bir ziyafete davet edildi. Ziyafet sırasında, soylu değerli antika koleksiyonunu sergiledi. Li Bai, antikaları görmezden gelerek, şarabını keyifsiz bir şekilde yudumladı. Soylu memnun olmadı ve kasıtlı olarak Li Bai'yi zor bir soru sorarak utandırmaya çalıştı. Li Bai tereddüt etmeden cevap verdi ve soyluyu susuz bıraktı. Ancak, cevabını açıklarken Li Bai, sözlerinde dikkatsiz davrandı ve diğer misafirleri kırdı. Soylu daha da kızdı ve Li Bai'yi cezalandırmak istedi, ancak Li Bai'nin itibarı nedeniyle tereddüt etti. Sonunda, Li Bai öfkeyle ayrıldı ve misafirler fısıldaşmaya başladı. Bu nedenle, “独行独断”, Li Bai'nin kibirli ve duyarsız davranışlarını tanımlamak için kullanılır.
Usage
多用于批评或讽刺他人行事专断,不考虑别人的意见。
Çoğunlukla, başkalarının görüşlerini dikkate almadan keyfi olarak hareket eden birini eleştirmek veya hiciv yapmak için kullanılır.
Examples
-
他总是独行独断,不听取别人的意见。
tā zǒngshì dúxíng dúduàn, bù tīngqǔ biérén de yìjiàn
Her zaman bağımsız hareket eder ve başkalarının görüşlerini dinlemez.
-
这个项目是他独行独断的结果,导致了严重的失败。
zhège xiàngmù shì tā dúxíng dúduàn de jiéguǒ, dǎozhì le yánzhòng de shībài
Bu proje, onun tek taraflı eylemlerinin sonucu olup ciddi bir başarısızlığa yol açtı.
-
领导风格独行独断,团队士气低落。
lǐngdǎo fēnggé dúxíng dúduàn, tuánduì shìqì dīluò
Öz yönetim tarzı otoriter, ekip morali düşük.