神志不清 Hezeyan
Explanation
形容精神不正常,意识模糊,行为失常。
Zihinsel karışıklık, yönelim bozukluğu ve bilinç kaybı durumunu tanımlar.
Origin Story
在一个阳光明媚的午后,一位名叫李明的老人独自一人走在乡间小路上,他原本神志清醒,步伐稳健。可是走着走着,他突然停下了脚步,眼神呆滞,口中喃喃自语,仿佛陷入了某种奇怪的幻境。路过的村民看到他这副模样,都觉得奇怪,纷纷上前询问。李明却对他们的话充耳不闻,只是不停地重复着一些莫名其妙的话语,显得十分迷糊。村民们意识到李明可能出现了问题,于是将他送往附近的医院。医生检查后发现,李明可能是因为过度劳累,导致精神过度疲劳而出现了神志不清的状况。经过一段时间的休息和治疗,李明的病情逐渐好转,最终恢复了正常。
Güneşli bir öğleden sonra, Li Ming adında yaşlı bir adam kırsal bir yolda yalnız yürüyordu. Genellikle aklı başındaydı ve kararlı bir yürüyüşle yürüyordu. Ama yürürken aniden durdu, gözleri boşluğa bakıyordu ve sanki tuhaf bir rüya dünyasına düşmüş gibi kendi kendine mırıldanıyordu. Oradan geçen köylüler onu bu halde görünce şaşırdılar ve sormak için yanına geldiler. Li Ming ise, sözlerine aldırış etmedi ve saçma sapan sözler tekrarlamaya devam etti, çok karışık görünüyordu. Köylüler Li Ming'in bir sorunu olduğunu fark ettiler ve onu yakındaki hastaneye götürdüler. Doktor onu muayene etti ve Li Ming'in muhtemelen aşırı çalışma nedeniyle zihinsel yorgunluk yaşadığını, bu da karışıklık durumuna yol açtığını keşfetti. Bir süre dinlendikten ve tedavi gördükten sonra, Li Ming'in durumu kademeli olarak düzeldi ve sonunda iyileşti.
Usage
用来形容精神不正常,意识模糊,行为失常的状况,常用于医疗和精神健康领域。
Zihinsel karışıklık, yönelim bozukluğu ve bilinç kaybı durumunu tanımlamak için kullanılır, genellikle tıp ve ruh sağlığı alanlarında kullanılır.
Examples
-
他因为精神受刺激,变得神志不清,经常胡言乱语。
tā yīn wèi jīng shén shòu cì jī, biàn dé shén zhì bù qīng, jīng cháng hú yán luàn yǔ.
O, karışıklık ve hezeyan halinde.
-
那名伤者昏迷不醒,神志不清,需要立即送往医院。
nà míng shāng zhě hūn mí bù xǐng, shén zhì bù qīng, xū yào lì jí sòng wǎng yī yuàn.
O kadar yönlendirilmişti ki nerede olduğunu ya da kim olduğunu bilmiyordu.
-
由于过度劳累,她神志不清,跌倒在路边。
yóu yú guò dù láo lèi, tā shén zhì bù qīng, diē dǎo zài lù biān.
Karışık bir ifadeyle konuştu.