绰约多姿 Zarif ve büyüleyici
Explanation
形容女子姿态美好,体态婀娜多姿。
Bir kadının güzelliğini ve zarafetini, zarif ve büyüleyici figürünü tanımlar.
Origin Story
话说江南小镇,住着一位名叫阿巧的女子。她生得秀丽,举手投足间都散发着优雅的气质。阿巧并非大家闺秀,而是家境清贫的普通女子。但她有一颗热爱生活的心,每日辛勤劳作之余,总不忘精心打扮自己。她喜欢在田埂间采摘野花,用简单的布条编织成发饰,或用鲜艳的丝线绣制衣裳。尽管衣着朴素,但阿巧总能将自己打扮得清新脱俗。她的举手投足,都带着一股天然的韵味。村里人常说,阿巧是个绰约多姿的女子,她的美不只是外表,更是一种由内而外散发出的气质。一日,一位落魄书生路过小镇,被阿巧的美貌和气质所吸引,驻足观望。他发现阿巧虽然衣着简朴,但却穿得体面大方,举手投足间都透露出优雅的气质。他被她的美深深地吸引住了,便上前与阿巧攀谈,并被阿巧的善良和聪慧所折服,最终两人结为夫妻,过着幸福的生活。
Çin'in güneyindeki küçük bir kasabada, A Qiao adında genç bir kadın yaşıyordu. Olağanüstü güzellikte ve zarifti, her hareketi zarafet yayıyordu. A Qiao zengin bir aileden gelmiyordu, ancak sade koşullarda yaşıyordu. Yine de hayattan hoşlanıyor ve çalışmasına rağmen her zaman kendini süslemeyi ihmal etmiyordu. Yabani çiçekler topluyor ve saçlarını bunlarla süslüyor veya sade kıyafetlerini renkli ipliklerle işliyordu. Kıyafetleri sade olsa da A Qiao her zaman taze ve zarif görünüyordu. Hareketleri doğal ve büyüleyiciydi. Köylüler her zaman A Qiao'nun çok güzel bir kadın olduğunu, güzelliğinin sadece yüzeysel değil, içten de yayıldığını söylerdi. Bir gün yoksul bir bilgin köyden geçerken A Qiao'nun güzelliğine ve cazibesine kapıldı. Sade kıyafetlerine rağmen A Qiao'nun zarif ve şık göründüğünü fark etti. Güzelliğine hayran kaldı ve onunla konuştu. Onun iyiliğinden ve zekasından etkilendi ve evlendiler ve mutlu mesut yaşadılar.
Usage
用来形容女子姿态美好,体态婀娜多姿。
Bir kadının güzelliğini ve zarafetini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
她舞姿绰约多姿,美得令人窒息。
tā wǔzī chuòyuē duōzī, měi de lìng rén zhìxī. zhè jiàn yīfu shèjì chuòyuē duōzī, hěn shìhé tā.
Dansı zarif ve büyüleyiciydi, nefes kesici güzellikteydi.
-
这件衣服设计绰约多姿,很适合她。
Her dance was graceful and charming, breathtakingly beautiful. This dress is designed to be graceful and charming, and it suits her very well.
Bu elbise zarif ve büyüleyici bir şekilde tasarlanmış, ona çok yakışıyor.