不声不响 sessizce
Explanation
指不说话,不出声;形容安静,无声无息。
Konuşmamak, ses çıkarmamak anlamına gelir; sessizliği ve suskunluğu tanımlar.
Origin Story
村子里住着一位老木匠,他技艺精湛,却总是沉默寡言。每天清晨,他便不声不响地来到他的小木作坊,开始一天的工作。他专心致志地打磨着每一块木头,认真地拼接着每一根木条,从不抱怨,从不叫苦。他的木作坊里,只有木屑飞舞的声音和木头碰撞的细微声响。村里人有时会远远地看他工作,被他精湛的技艺所折服,却很少有人能和他交谈。他仿佛与世隔绝,只与手中的木头对话。直到傍晚,他才会不声不响地收拾工具,然后默默地回到家中。他的一生都在不声不响地创作,为村庄留下了许多精美的木雕,也留下了一个不声不响的传奇。
Bir köyde, işinde usta ama her zaman sessiz bir yaşlı marangoz yaşıyordu.
Usage
作谓语、定语、状语;形容没有声音,非常安静。
Yüklem, sıfat, zarf olarak; sessizliği ve sakinliği tanımlar.
Examples
-
他默默地完成了任务,不声不响地离开了。
tā mòmò de wánchéng le rènwu, bù shēng bù xiǎng de líkāi le.
Görevi sessizce tamamladı ve hiçbir şey söylemeden gitti.
-
会议室里,大家不声不响地等待着结果。
huìyìshì lǐ, dàjiā bù shēng bù xiǎng de děngdài zhe jiéguǒ.
Toplantı odasında herkes sessizce sonuçları bekliyordu.
-
他考试成绩差,回家后不声不响的待在房间里。
tā kǎoshì chéngjī chà, huí jiā hòu bù shēng bù xiǎng de dài zài fángjiān lǐ.
Sınavda kötü not aldı ve eve döndüğünde odasında sessizce kaldı.