清正廉明 dürüst ve namuslu
Explanation
形容官员清廉正直,不贪污受贿。
Bir memuru temiz, dürüst ve rüşvet almayan biri olarak tanımlar.
Origin Story
话说在古代某个朝代,有个名叫李白的清官。他出身贫寒,自幼勤奋好学,深知为官之道在于为民谋利,而不是贪图享受。他上任后,一心为民,从不徇私枉法。他经常深入民间,体察民情,了解百姓疾苦,并想方设法解决百姓的困难。有一次,一位地主家的牛误闯进李白家的菜地,踩坏了许多菜苗。地主前来索赔,态度蛮横。李白却并没有因为对方的地位而偏袒,而是根据实际情况公平处理。他一方面责怪自己的家人没有看管好菜地,另一方面也劝诫地主要爱护邻里,最终双方达成谅解。李白的清正廉明赢得了百姓的尊敬,也树立了良好的官风。他的故事一代代流传,成为了后世官员学习的榜样。
Belirli bir eski hanedanlıkta, Li Bai adında dürüst bir memur vardı. Yoksulluk içinde doğmuş, çocukluğundan beri çalışkan bir şekilde öğrenim görmüş ve bir memurun yolunun halkın yararına çalışmak, zevk aramak olmadığını derinden anlamıştı. Göreve başladıktan sonra, halka kendini adamış ve asla kayırmacılık yapmamış veya haksızlık etmemişti. Sık sık halkın arasına karışmış, durumlarını ve acılarını anlamış ve sorunlarını çözmek için her türlü çabayı göstermişti. Bir keresinde, bir toprak sahibinin öküzü yanlışlıkla Li Bai'nin sebze bahçesine girmiş ve birçok fideyi tahrip etmişti. Toprak sahibi kibirli bir tavırla tazminat istemeye gelmişti. Ancak Li Bai, onun statüsü nedeniyle ona taraflı davranmamış, aksine gerçek duruma göre adil bir şekilde davranmıştı. Bir yandan, ailesini sebze bahçesini yeterince koruyamadıkları için azarlamış, diğer yandan toprak sahibine komşularına dikkat etmesini tavsiye etmiş ve sonunda her iki taraf da anlaşmaya varmıştı. Li Bai'nin dürüstlüğü halkın saygısını kazanmış ve iyi bir yönetim tarzı oluşturmuştu. Hikayesi nesilden nesile aktarılmış ve sonraki nesillerin memurları için örnek olmuştur.
Usage
用于形容官员或其他人的品德高尚,廉洁奉公。
Memurların veya diğer insanların yüksek ahlaki karakterini ve dürüstlüğünü tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他是一位清正廉明的官员,深受百姓爱戴。
tā shì yī wèi qīng zhèng lián míng de guān yuán, shēn shòu bǎi xìng ài dài.
O, halk tarafından çok sevilen dürüst ve namuslu bir memurdur.
-
历史上有很多清正廉明的官员,为国家做出了巨大贡献。
lì shǐ shàng yǒu hěn duō qīng zhèng lián míng de guān yuán, wèi guó jiā zuò chū le jù dà gòng xiàn.
Tarihte ülkeye büyük katkıda bulunmuş birçok dürüst ve namuslu memur vardır.