脉脉含情 sevgi dolu bakışlar
Explanation
形容眼神或动作默默地表达情意。
Sessizce sevgiyi ifade eden bir bakışı veya hareketi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个风景如画的小村庄里,住着一位美丽的姑娘名叫小莲。她心地善良,温柔娴静,深受村民的爱戴。一天,一位英俊的书生路过村庄,被小莲的美貌和气质所吸引,驻足观看。小莲也注意到了他,两人四目相对,彼此心中都涌起一股莫名的悸动。然而,他们并没有说话,只是脉脉含情地望着对方,眼神中传递着无尽的爱意和羞涩。从此以后,书生常常来到村庄,默默地守护着小莲,小莲也用温柔的眼神回应着他的深情。他们之间的爱情,如同山间清泉般纯净,如同春日阳光般温暖,如同冬日暖阳般令人心安。最终,在父母的祝福下,他们结为夫妻,过上了幸福美满的生活。他们的爱情故事,在村庄里世代流传,成为一段佳话。
Çok uzun zaman önce, pitoresk bir köyde, Xiaolian adında güzel bir kız yaşarmış. O nazik, kibar ve sakinmiş ve köy halkı tarafından çok seviliyormuş. Bir gün, yakışıklı bir alim köyden geçerken Xiaolian'ın güzelliği ve zerafeti karşısında büyülenmiş ve onu izlemeye durmuş. Xiaolian da onu fark etmiş ve gözleri karşılaştığında her ikisi de tarif edilemez bir heyecan yaşamışlar. Ancak konuşmamışlar, sadece birbirlerine sevgiyle bakmışlar, gözlerinde sonsuz bir sevgi ve utangaçlık varmış. O günden sonra, alim sık sık köye gidip Xiaolian'ı sessizce korumuş ve Xiaolian da sevgi dolu bakışlarıyla onun derin duygularına karşılık vermiş. Aşkları bir dağ çeşmesi kadar saf, bahar güneşi kadar sıcak ve kış güneşi kadar rahatlatıcıymış. Sonunda, anne babalarının da hayır dualarıyla evlenmişler ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar. Aşk hikayeleri köyde nesilden nesile aktarılmış ve güzel bir efsane olmuş.
Usage
用于描写含情脉脉的眼神或动作,多用于爱情描写。
Sevgi dolu bakışları veya hareketleri tanımlamak için kullanılır, çoğunlukla aşk açıklamalarında kullanılır.
Examples
-
她脉脉含情地望着远方,眼神中充满了对故乡的思念。
tā mò mò hán qíng de wàng zhe yuǎn fāng, yǎn shén zhōng chōng mǎn le duì gù xiāng de sī niàn
Uzaklara sevgiyle baktı, gözleri memleketi özlemiyle doluydu.
-
他脉脉含情地注视着恋人,眼神里写满了温柔与爱意。
tā mò mò hán qíng de zhù shì zhào liàn rén, yǎn shén lǐ xiě mǎn le wēn róu yǔ ài yì
Sevgilisine sevgiyle baktı, gözlerinde şefkat ve sevgi vardı.
-
他俩四目相对,脉脉含情,无声胜有声。
tā liǎ sì mù xiāng duì, mò mò hán qíng, wú shēng shèng yǒu shēng
Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar, bakışlarında sevgi vardı, sözlere gerek yoktu