脱口而出 dışarı fırlatmak
Explanation
指不经思考,随口说出的话。可以形容说话不慎重,也可以形容反应快,能迅速回答问题。
Düşünmeden, kendiliğinden söylenen sözlere işaret eder. Dikkatsiz konuşmayı veya hızlı tepkileri ve hızla cevap verme yeteneğini tanımlayabilir.
Origin Story
话说唐朝有个才子叫李白,他诗才横溢,常常酒酣耳热之际,妙语连珠,诗句脱口而出。一天,他与友人畅饮,席间友人出上联:‘日照香炉生紫烟’,李白不假思索,立即对出下联:‘遥看瀑布挂前川’。众人拍案叫绝,赞叹他的才华。这便是他脱口而出的经典之作。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı döneminde, şiirde olağanüstü yeteneği olan Li Bai adında bir bilgin vardı. Sık sık, sarhoşken, ondan parlak sözler ve şiirler fışkırırdı. Bir gün, arkadaşlarıyla içki içerken, bir arkadaş üst kıtayı verdi: 'Güneş tütsülükte, mor duman yükseliyor.' Li Bai, tereddüt etmeden, hemen alt kıtayı karşılık verdi: 'Uzaktan şelalelerin nehrin önünde asılı olduğunu görüyorum.' Herkes alkışladı, yeteneğini övdü. Bu, kendiliğinden ortaya çıkan klasik eserlerinden biridir.
Usage
主要用于形容说话速度快,反应敏捷,或者说话不加思索。
Genellikle konuşma hızını, tepki vermeyi veya düşünmeden konuşmayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他脱口而出地背诵了整首诗。
tā tuō kǒu ér chū de bèisòng le zhěng shǒu shī
Tüm şiiri ezberden söyledi.
-
看到这一幕,我不禁脱口而出:‘太美了!’
kàndào zhè yìmù, wǒ bù jīn tuō kǒu ér chū: 'tài měi le!'
Bu sahneyi görünce, kendiliğinden: 'Çok güzel!' dedim.