口若悬河 Ağız Asılı Nehir Gibi
Explanation
形容一个人口才很好,说话滔滔不绝,像河水一样不停地流淌,源源不断。
Bu deyim, hiç durmadan akan bir nehir gibi, çok sözlü ve sürekli konuşan birini tanımlar.
Origin Story
传说古代有一个名叫“口若悬河”的读书人,他博览群书,学富五车,而且口才极佳。有一天,他参加了一场盛大的辩论会,与来自各地的辩论高手们进行PK。比赛开始后,口若悬河便展现出他惊人的口才,他引经据典,侃侃而谈,滔滔不绝,他的论据充分,逻辑严密,语言生动,令对手们哑口无言。最终,口若悬河以绝对的优势获得了比赛的胜利,他的“口若悬河”的称号也因此名扬天下。
Antik çağlarda “Ağız Asılı Nehir Gibi” adında bir bilgin yaşadığı söyleniyor, çok bilgili ve büyük bir bilgi birikimine sahipti. Ayrıca konuşma konusunda büyük bir yeteneği vardı. Bir gün, ülkenin dört bir yanından gelen tartışma ustalarıyla büyük bir tartışmaya katıldı. Yarışma başladıktan sonra “Ağız Asılı Nehir Gibi” inanılmaz sözcülüğünü sergiledi. Klasiklerden alıntı yaptı, güvenle konuştu ve kesintisiz bir şekilde konuştu. Argümanları güçlüydü, mantığı sağlamdı ve dili canlıydı, rakiplerini dilsiz bıraktı. Sonunda “Ağız Asılı Nehir Gibi” yarışmayı kesin bir üstünlükle kazandı. Böylece “Ağız Asılı Nehir Gibi” unvanı tüm ülkede tanındı.
Usage
形容一个人口才好,能说会道,滔滔不绝。常用来形容人说话有条理,逻辑清晰,能把道理讲得通俗易懂。
Dili iyi kullanan, akıcı ve sürekli konuşan birini tanımlar. Genellikle argümanlarını mantıklı ve açık bir şekilde sunabilen ve karmaşık konuları anlaşılır hale getirebilen birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他演讲时口若悬河,赢得了满堂喝彩。
tā yǎn jiǎng shí kǒu ruò xuán hé, yíng dé le mǎn táng hē cài.
Konuşması bir kelime seline benziyordu, alkışlarla karşılandı.
-
这个辩论高手口若悬河,伶牙俐齿,最终取得了胜利。
zhè ge biàn lùn gāo shǒu kǒu ruò xuán hé, líng yá lì chǐ, zuì zhōng qǔ dé le shèng lì.
Bu tartışma ustası, akıcı dili ve keskin zekasıyla nihayetinde zafer kazandı.