与众不同 Benzersiz
Explanation
与众不同指的是与其他人不一样,与一般事物有所差异,通常指好的方面,即优秀,杰出。
Benzersiz, diğerlerinden farklı olmak, sıradan şeylerden farklılık göstermek anlamına gelir, genellikle iyi bir anlamda, yani mükemmel ve olağanüstü.
Origin Story
话说商朝末年,天下大乱,昏君纣王沉迷酒色,荒淫无度。姜子牙辅佐周文王,欲推翻暴政。杨任,一位正直的将领,看不惯纣王的暴行,多次劝谏,但纣王却将他囚禁,并挖去了他的双眼。然而,杨任的忠义感动了山神,赐予他一双神奇的眼睛,可以自由地掌控世间万物。从此,杨任便与众不同,他的双眼不仅能看清世间的一切,还能洞察人心,预知未来。他协助姜子牙,运筹帷幄,出奇制胜,为推翻商朝的暴政立下了汗马功劳。杨任的故事告诉我们,只要坚持正义,即使身处逆境,也能最终获得成功,并以自己独特的闪光点照亮人生的道路。
Shang Hanedanlığı'nın sonlarında, dünyanın kargaşa içinde olduğu, aptal Kral Zhou'nun şarap ve kadınlara dalmış olduğu, son derece ahlaksız bir hayat yaşadığı söylenir. Jiang Ziya, zalim yönetimi devirmek için Zhou Kralı Wen'e yardım etti. Dürüst bir general olan Yang Ren, Zhou'nun zulmünden öfkelenmiş ve onu defalarca uyarmıştı, ancak Zhou onu hapse attı ve gözlerini oydu. Ancak Yang Ren'in sadakati ve erdemi dağ tanrısını etkiledi ve ona dünyadaki her şeyi kontrol edebilen sihirli gözler verdi. O zamandan beri Yang Ren farklılaştı, gözleri sadece dünyadaki her şeyi göremiyor, aynı zamanda insanların kalplerini anlayabiliyor ve geleceği tahmin edebiliyordu. Jiang Ziya'ya yardım etti, plan yaptı ve olağanüstü zaferler kazandı, Shang Hanedanlığı'nın zulmünün devrilmesine büyük katkıda bulundu. Yang Ren'in hikayesi, adalete bağlı kaldığımız sürece, olumsuz koşullarda bile sonunda başarılı olabileceğimizi ve benzersiz parlaklığımızla yaşam yolumuzu aydınlatabileceğimizi bize öğretiyor.
Usage
用于形容人的品格、才能、作品等不同于常人,独具特色。
Sıradan insanlardan farklı ve benzersiz olan bir kişinin karakterini, yeteneğini veya eserlerini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他的设计风格与众不同,让人眼前一亮。
tā de sheji fengge yǔ zhòng bù tóng, ràng rén yǎn qián yī liàng
Onun tasarım stili benzersiz ve göz alıcı.
-
这条裙子的款式与众不同,非常漂亮。
zhè tiáo qúnzi de kuǎnshì yǔ zhòng bù tóng, fēicháng piàoliang
Bu elbisenin stili benzersiz ve çok güzel.
-
他的想法与众不同,往往能出奇制胜。
tā de xiǎngfǎ yǔ zhòng bù tóng, wǎng wǎng néng chū qí zhì shèng
Onun fikirleri benzersizdir ve genellikle beklenmedik başarılara yol açar.