兵凶战危 Tehlikeli savaş
Explanation
形容战争的形势十分险恶,危险重重。
Çok tehlikeli ve tehlikelerle dolu bir savaş durumunu tanımlar.
Origin Story
话说东汉末年,天下大乱,群雄逐鹿,战火纷飞。曹操率领大军南下,意图一举攻克荆州,以巩固北方势力。刘备听闻曹操来势汹汹,兵凶战危,立即召集谋士商议对策。诸葛亮分析了敌我双方的实力,认为曹操虽然兵强马壮,但粮草不足,且荆州地形复杂,易守难攻。他建议刘备采取坚壁清野的策略,拖垮曹操的军队。刘备采纳了诸葛亮的建议,荆州军民同心协力,严防死守,最终成功抵挡住了曹操的进攻,避免了一场兵凶战危的大战。这段历史,也让我们看到了在面对兵凶战危的局面下,如何运用策略和谋略,取得最终的胜利。
Doğu Han Hanedanlığı'nın sonlarında, ülkenin kargaşa içinde olduğu ve birçok savaş ağasının üstünlük için savaştığı söylenir. Cao Cao ordusunu güneye götürdü, amacı Jingzhou'yu tek hamlede fethetmek ve kuzeydeki gücünü sağlamlaştırmaktı. Cao Cao'nun agresif ilerlemesini ve yaklaşan savaş tehlikesini duyan Liu Bei, derhal stratejistlerini karşı önlemleri görüşmek üzere çağırdı. Zhuge Liang her iki tarafın da güçlü yönlerini analiz etti ve Cao Cao'nun güçlü bir orduya sahip olduğunu ancak erzaktan yoksun olduğunu ve Jingzhou'nun coğrafi olarak karmaşık ve savunması kolay ancak saldırılması zor olduğunu belirtti. Cao Cao'nun güçlerini zayıflatmak için yakıp yıkma politikası uygulamasını Liu Bei'ye tavsiye etti. Liu Bei, Zhuge Liang'ın tavsiyesini kabul etti ve Jingzhou halkı ve ordusu işbirliği içinde kararlı bir şekilde savunma yaptı ve sonunda Cao Cao'nun saldırısını başarıyla püskürterek büyük bir savaşı önledi. Tarihin bu bölümü, tehlikeli bir savaş durumuyla karşı karşıya kaldığında, bir kişinin zaferi elde etmek için strateji ve taktik kullanabileceğini gösteriyor.
Usage
多用于形容战争的残酷和危险。
Çoğunlukla savaşın acımasızlığını ve tehlikesini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
面对兵凶战危的局势,将士们依然坚守阵地。
miàn duì bīng xiōng zhàn wēi de júshì, jiàngshì men yīrán jiānshǒu zhèndì
Tehlikeli savaş durumuna rağmen, askerler mevzilerini korudular.
-
战争的残酷性,兵凶战危的现实,使他深感忧虑。
zhànzhēng de cánkù xìng, bīng xiōng zhàn wēi de xiànshí, shǐ tā shēn gǎn yōulǜ
Savaşın vahşeti ve tehlikenin gerçekliği onu derinden endişelendirdi.