心中有数 her şey kontrol altında
Explanation
对情况和问题有基本的了解,处理事情有一定把握。
Durumu ve sorunları temel düzeyde anlamak ve işleri halletme konusunda belli bir kavrayışa sahip olmak.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的著名诗人,正准备参加一场重要的诗歌盛会。这次盛会不仅汇聚了全国各地的才子佳人,更是关系到李白能否在诗坛上更上一层楼的关键。面对如此重要的场合,李白心中却十分平静,因为他早已做好了充分的准备。他不仅熟读了大量的诗词典故,更是精心准备了多首新作,每首诗词都经过了他反复的推敲和修改,力求做到完美无缺。对于比赛的规则,以及其他参赛诗人的实力,李白也心中有数。他不会被眼前的压力所吓倒,反而会以一种泰然自若的态度去面对挑战。最终,李白凭借着自己深厚的诗歌功底和巧妙的构思,在盛会上大放异彩,获得了极高的赞誉。这正是“心中有数”的最佳写照,预先做好准备,才能从容应对挑战,取得成功。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı sırasında, Li Bai adında ünlü bir şair önemli bir şiir festivaline katılmaya hazırlanıyordu. Bu festival sadece ülke genelinden yetenekli insanları bir araya getirmekle kalmıyor, aynı zamanda Li Bai'nin şiir dünyasında zirvelere ulaşmasının da anahtarıydı. Böylesine önemli bir olayla karşı karşıya kalırken Li Bai çok sakindi, çünkü önceden iyice hazırlanmıştı. Sadece birçok şiir ve atasözünü derinlemesine incelemekle kalmamış, aynı zamanda her biri mükemmelliğe ulaşana kadar tekrar tekrar cilalanmış pek çok yeni eser de özenle hazırlamıştı. Yarışmanın kuralları ve diğer katılımcıların gücü konusunda Li Bai her şeyi biliyordu. Mevcut baskı onu korkutmadı, bunun yerine zorluklarla yüzleşmek için sakin ve huzurlu bir tavır takındı. Sonunda Li Bai, derin şiir yeteneği ve parlak hayal gücüyle festivalde çok başarılı bir performans sergiledi ve övgüler aldı.
Usage
用于形容对事情的了解和掌控程度,多用于正式场合。
Bir konuya ilişkin anlayış ve kontrol derecesini tanımlamak için kullanılır, çoğunlukla resmi durumlarda kullanılır.
Examples
-
我已经心中有数了,你不用担心。
wǒ yǐjīng xīn zhōng yǒu shù le, nǐ bùyòng dānxīn
Her şeyi biliyorum, endişelenmene gerek yok.
-
对于这次考试,我已经心中有数,一定会认真准备。
duìyú zhè cì kǎoshì, wǒ yǐjīng xīn zhōng yǒu shù, yīdìng huì rènzhēn zhǔnbèi
Bu sınavı anladım, kesinlikle özenle hazırlanacağım.
-
他做事一向很稳妥,对每一个细节都心中有数。
tā zuòshì yīxiàng hěn wěntuǒ, duì měi yīgè xìjié dōu xīn zhōng yǒu shù
O her zaman dikkatli davranır, her ayrıntıyı bilir