恩重如山 büyük minnettarlık
Explanation
形容恩情深厚,像山一样深重。
büyük bir iyiliğe duyulan derin minnettarlığı ve takdiri, bir dağ kadar büyük olduğunu anlatır
Origin Story
很久以前,在一个小山村里,住着一位善良的老农,他一生勤劳肯干,乐于助人。有一天,一位落难的书生来到他家,老农热情地接待了他,不仅给他提供了食物和住所,还帮助他找到了新的工作。书生非常感激老农的帮助,他发誓以后要报答老农的恩情。多年后,书生高中状元,衣锦还乡,他第一时间找到了老农,并向他表达了深深的谢意。老农看着眼前这位功成名就的状元,心里充满了欣慰。他对书生说:"孩子,你的成功,我很高兴,但我的恩情,你无需回报,只要你记住我的好,就足够了。"书生的恩情就像一座大山一样沉重,他无法用言语来表达对老农的感激之情,只能默默地为老农做一些力所能及的事情,尽自己最大的努力来报答老农的恩情。从此以后,书生和老农的故事便流传于乡里,成为了人们津津乐道的佳话。
Çok uzun zaman önce, küçük bir dağ köyünde yaşayan nazik bir çiftçi vardı. Bütün hayatı boyunca çok çalıştı ve her zaman başkalarına yardım etmeye hazırdı. Bir gün, yoksul bir alim onun evine geldi. Çiftçi onu sıcak bir şekilde karşıladı, sadece yiyecek ve barınak sağlamakla kalmayıp aynı zamanda yeni bir iş bulmasına da yardımcı oldu. Alim, çiftçinin yardımına çok minnettardı ve gelecekte çiftçinin iyiliğini geri ödeyeceğine yemin etti. Yıllar sonra, alim yüksek rütbeli bir memur oldu ve memleketine döndü. Hemen çiftçiyi buldu ve derin minnettarlığını dile getirdi. Çiftçi, önünde başarılı alimi görünce çok memnun oldu. Alime şöyle dedi: "Oğlum, başarından çok memnunum, ama iyiliğimi geri ödemene gerek yok, beni hatırlaman yeterli."
Usage
用于形容恩情深厚。
Derin bir minnettarlığı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他对我的帮助,恩重如山,我永世不忘。
tā duì wǒ de bāngzhù, ēn zhòng rú shān, wǒ yǒngshì bù wàng
Bana yaptığı yardım çok büyüktü, asla unutmayacağım.
-
父母的恩情,恩重如山,我们应当孝敬他们。
fùmǔ de ēnqíng, ēn zhòng rú shān, wǒmen yīngdāng xiàojìng tāmen
Ebeveynlere duyulan minnettarlık bir dağ gibidir, onlara saygı göstermeliyiz.