沉默不语 sessizlik
Explanation
指一言不发,不说话。通常表示心情沉重、不愿表达或无法表达等状态。
Tek kelime etmeme, konuşmama anlamına gelir. Genellikle ağır bir kalp, ifade etme isteğinin olmaması veya ifade edememeyi gösterir.
Origin Story
老张是一位经验丰富的木匠,他一生沉默寡言,专注于手中的木工活。他从不炫耀自己的技艺,也不轻易评论别人的作品。村里的人们都知道老张的手艺精湛,却很少有人见过他说话。有一天,村里来了个年轻的木匠,他技艺不错,却喜欢夸夸其谈,总是滔滔不绝地讲述自己的成功经验。老张默默地看他工作,并没有发表任何意见。年轻人看到老张沉默不语,以为他技不如人,心里便有些轻蔑。直到有一天,村里要修建一座重要的庙宇,需要最优秀的木匠来完成。经过多方考察和比较,最终选中了老张。老张沉默不语地开始工作,他精湛的技艺让所有的人都叹为观止。最终,他用自己的沉默和精湛的技艺,征服了所有人,也证明了沉默的力量。
Yaşlı Zhang, ömrü boyunca sessiz kalmış ve marangozluğuna odaklanmış deneyimli bir marangozdu. Hiçbir zaman yeteneğini sergilememiş, başkalarının çalışmalarını da kolay kolay yorumlamamıştır. Köylüler Yaşlı Zhang'ın ustalığının mükemmel olduğunu biliyordu, ancak onu konuşurken gören çok az kişi vardı. Bir gün, köye genç bir marangoz geldi. Becerikliydi ama övünmeyi severdi, her zaman başarı hikayelerini anlatıp dururdu. Yaşlı Zhang, hiçbir yorum yapmadan onu sessizce çalışırken izledi. Genç adam, Yaşlı Zhang'ın sessizliğini görünce, onun kendisinden aşağı olduğunu düşünmüş ve biraz da küçümsemişti. Ta ki bir gün, köyün önemli bir tapınağı inşa etmesi gerektiğinde, bunu tamamlayacak en iyi marangoza ihtiyaç duyuldu. Kapsamlı bir araştırma ve karşılaştırma sonrasında, sonunda Yaşlı Zhang seçildi. Yaşlı Zhang sessizce çalışmaya başladı. Olağanüstü ustalığı herkesi hayrete düşürdü. Sonunda, sessizliği ve olağanüstü ustalığıyla herkesi fethetmiş ve sessizliğin gücünü kanıtlamıştı.
Usage
用于描写人物沉默不语的状态,多用于书面语。
Bir kişinin sessiz kalma durumunu tanımlamak için kullanılır, çoğunlukla yazılı dilde.
Examples
-
会议上,他沉默不语,让人捉摸不透他的想法。
huiyi shang, ta chenmo buyu, rang ren zuomo bu tou ta de xiangfa
Toplantıda sessiz kaldı, düşüncelerini anlaşılamaz hale getirdi.
-
面对突如其来的指责,他沉默不语,默默承受着委屈。
mian dui turu qilai de zhize, ta chenmo buyu, momoque cheng shou zhe weiqu
Beklenmedik suçlamalarla karşılaştığında sessiz kaldı, haksızlığı sessizce kaldırdı.
-
得知噩耗,她沉默不语,泪水无声地滑落。
dezhi ehao, ta chenmo buyu, leisui wusheng di huoluo
Kötü haberi duyunca sessiz kaldı, gözyaşları sessizce aktı.