没没无闻 bilinmeyen
Explanation
指没有什么名声,不为人所知。
Şöhret veya tanınma olmadan anlamına gelir.
Origin Story
从前,在一个偏远的小山村里,住着一位名叫李白的年轻木匠。他心灵手巧,制作的木器精美绝伦,深受村民喜爱。然而,李白为人谦逊,从不夸耀自己的技艺,日复一日地默默耕耘,他的名字在村外鲜为人知。有一天,一位著名的工匠大师路过小山村,无意中看到了李白制作的木器,惊叹不已。大师立即找到了李白,并邀请他前往京城,参与皇宫的建造工程。李白虽然内心激动,但他仍旧保持着谦逊的态度。在京城,李白的技艺得到了充分的发挥,他参与设计和建造了多座宏伟的宫殿,他的名字也渐渐传遍了整个王朝。然而,李白依然保持着朴实的生活作风,从不追求名利。他为人们制作了无数精美的木器,给人们带来了快乐,他的名字也因此永远地刻在了历史的丰碑上。
Bir zamanlar, uzak bir dağ köyünde, Li Bai adında genç bir marangoz yaşarmış. Çok yetenekliymiş ve yaptığı ahşap eşyalar çok güzelmiş, köy halkı tarafından çok seviliyormuş. Ancak Li Bai mütevazıymış ve asla becerilerinden bahsetmezmiş, gece gündüz çalışırmış, adı köyün dışında pek bilinmezmiş. Bir gün ünlü bir marangoz ustasının dağ köyünden geçtiği sırada yanlışlıkla Li Bai'nin yaptığı ahşap eşyaları görmüş ve çok şaşırmış. Usta hemen Li Bai'yi bulmuş ve onu imparatorluk sarayının inşasına katılmak üzere başkente davet etmiş. Li Bai heyecanlanmış olsa da mütevazı kalmış. Başkentte Li Bai'nin becerileri tam olarak kullanılmış ve birçok görkemli sarayın tasarım ve inşasına katılmış, adı yavaş yavaş tüm hanedanlığa yayılmış. Ancak Li Bai sade yaşam tarzını korumuş ve asla şöhret ya da servet peşinde koşmamış. İnsanlar için sayısız güzel ahşap eşya yapmış, insanlara neşe getirmiş ve adı bu yüzden tarihe kazınmış.
Usage
通常用于形容一个人默默无闻,没有名气,多用于褒义。
Genellikle bilinmeyen ve şöhretsiz bir kişiyi tanımlamak için kullanılır, çoğu zaman olumlu anlamda.
Examples
-
他一生默默无闻,直到去世也没有人知道他的名字。
tā yīshēng mòmò wúwén, zhìdào qùshì yě méiyǒu rén zhīdào tā de míngzi
Bütün hayatını bilinmeyen biri olarak yaşadı ve kimse ölümüne kadar adını bilmiyordu.
-
这位科学家多年来潜心研究,默默无闻地为国家做出了巨大贡献。
zhè wèi kēxuéjiā duō nián lái qiánxīn yánjiū, mòmò wúwén de wèi guójiā zuò chū le jùdà gòngxiàn
Bu bilim insanı uzun yıllar boyunca araştırmalarına kendini adadı ve ülkeye şöhret kazanmadan büyük katkıda bulundu.