狂风骤雨 Şiddetli fırtına
Explanation
形容大风大雨,也比喻政治局势动荡不安,或社会动乱,事情发展迅速而猛烈。
Şiddetli bir fırtınayı tanımlar; ayrıca istikrarsız bir siyasi durumu veya sosyal huzursuzluğu temsil etmek için mecazi olarak kullanılabilir.
Origin Story
从前,在一个偏僻的小山村里,住着一位年迈的渔夫。他一生都以捕鱼为生,对大海充满了敬畏。一天,他像往常一样出海捕鱼,然而,平静的海面突然间翻腾起来,狂风骤雨毫无预兆地袭来。巨浪拍打着小渔船,渔夫奋力地挣扎着,与这狂风骤雨搏斗。他心里充满了恐惧,但多年的经验告诉他,不能慌张,要冷静应对。他紧紧抓住船舵,凭借着自己对大海的了解,一次又一次地躲过了险境。终于,狂风骤雨渐渐停息了,海面恢复了平静。渔夫精疲力尽地靠岸,心中充满了劫后余生的庆幸。这次经历让他更加深刻地体会到了大自然的威力,也让他更加敬畏大海。从此以后,他更加谨慎地出海捕鱼,时刻注意着天气变化,避免再次遭遇狂风骤雨的袭击。
Bir zamanlar, uzak bir dağ köyünde yaşlı bir balıkçı vardı. Hayatını balıkçılıkla geçirmişti ve denize derin bir saygı duyuyordu. Bir gün, her zamanki gibi denize açıldı, ancak denizin sakin yüzeyi aniden çalkalandı ve beklenmedik bir şiddetli fırtına çıktı. Büyük dalgalar küçük balıkçı teknesini vuruyordu ve balıkçı can havliyle mücadele ediyordu, fırtınayla savaşıyordu. Kalbi korkuyla doluydu, ancak yılların deneyimi ona panik yapmamasını, sakin kalmasını söylüyordu. Direksiyonu sıkıca tuttu ve deniz hakkındaki bilgisi sayesinde defalarca tehlikeden kurtuldu. Sonunda fırtına dindi ve deniz sakinleşti. Yorgun düşmüş balıkçı kıyıya ulaştı, hayatta kaldığı için minnettardı. Bu deneyim ona doğanın gücünü daha derinden anlamasını ve denize olan saygısını daha da artırmasını sağladı. O günden sonra balık tutmaya giderken daha dikkatli oldu, her zaman hava durumunu takip etti, böylece bir daha şiddetli bir fırtınayla karşılaşmaktan kurtuldu.
Usage
常用来形容来势凶猛,不可阻挡的形势或景象。
Sık sık, gücü ve durdurulamaz kuvveti durdurulamayan bir durum veya olayı tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这场狂风骤雨,把庄稼都刮倒了。
zhè chǎng kuáng fēng zhòu yǔ, bǎ zhuāng jia dōu guā dǎo le.
Bu şiddetli fırtına ekinleri mahvetti.
-
改革开放初期,我国经历了一场狂风骤雨的经济变革。
gǎi gé kāi fàng chū qī, wǒ guó jīng lì le yī chǎng kuáng fēng zhòu yǔ de jīng jì biàn gé
Reform ve açılışın ilk günlerinde Çin, şiddetli bir fırtınaya benzeyen hızlı bir ekonomik değişim yaşadı.