男男女女 erkekler ve kadınlar
Explanation
指男女混合在一起的一群人。
erkeklerin ve kadınların karışık olduğu bir grup insanı ifade eder.
Origin Story
在一个热闹的集市上,男男女女熙熙攘攘,叫卖声此起彼伏,各种商品琳琅满目。一位年轻的姑娘在挑选丝绸,一位老妇人则在讨价还价买菜,几个孩子在人群中穿梭嬉戏。一位手艺人正在展示他精湛的木雕技艺,引来不少人驻足观看。还有说书先生,正在用他那富有磁性的声音讲述着精彩的故事,吸引了男男女女围坐在他的周围,听得津津有味。天色渐晚,集市上的男男女女才陆续散去,留下一地热闹的景象。
Yoğun bir pazarda, erkekler ve kadınlar bir arada kalabalıklaştılar, sesleri çağrılar ve pazarlıkların gürültüsünde yükselip alçalıyordu. Genç bir kadın ipek seçerken yaşlı bir kadın sebzeler için pazarlık yapıyor, birkaç çocuk da kalabalığın arasında şakayla oynuyordu. Bir zanaatkar, birçok izleyiciyi çeken ince ahşap oymalarını sergiliyordu. Bir hikaye anlatıcısı, kendisine yoğunlaşmış halde oturan erkekleri ve kadınları büyüleyen, manyetizma dolu bir sesle büyüleyici hikayeler anlattı. Alacakaranlık çökerken, erkekler ve kadınlar yavaş yavaş dağıldılar, geride canlı bir faaliyet manzarası bıraktılar.
Usage
用于描写人群中男女混合的情况。
Erkekler ve kadınların karışık bir grubunu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
公园里男男女女,老老少少,热闹非凡。
gongyuanli nannvnv,laolaoshaoshao,renao feifan.
Park, erkekler, kadınlar, yaşlılar ve gençlerle doluydu.
-
这次会议,男男女女都参加了,场面盛大。
zheci huiyi,nannvnv dou canjia le,changmian shendà。
Bu toplantıya hem erkekler hem de kadınlar katıldı; manzara görkemliydi.