细枝末节 önemsiz ayrıntılar
Explanation
比喻事情或问题的细小而无关紧要的部分。
Bir sorun veya durumun küçük ve önemsiz ayrıntılarını ifade eder.
Origin Story
从前,有一个木匠,他心灵手巧,制作的家具总是精美绝伦。然而,他却有一个不好的习惯:凡事都追求完美,事无巨细,哪怕是极其微小的细节,他也精雕细琢,一丝不苟。有一次,他接到一个订单,要制作一套精美的红木家具。他兴致勃勃地投入工作,从木材的选择到每一个部件的打磨,他都反复推敲,力求完美。然而,在家具制作完成之后,他却发现自己花费了比预期多出几倍的时间,并且因为过于关注细枝末节,忽略了整体的设计和布局,导致最终完成的家具虽然精细,却显得不协调,缺乏整体的美感。顾客看到后并不满意,认为虽然做工精细,但是整体设计不够美观,实用性也不强,最终退货了。木匠十分沮丧,他这才意识到,过分关注细枝末节,反而会影响整体效果,有时甚至会适得其反。从此以后,他改变了工作习惯,在注重细节的同时,更注重整体设计和布局,最终他的家具作品获得了巨大的成功。
Eskiz bir marangoz, mükemmel işçiliğiyle tanınıyordu. Ancak, bir kusuru vardı: ayrıntılara takıntılıydı, işinin en küçük yönlerini bile mükemmelleştirmeye çalışıyordu. Lüks bir gül ağacı mobilya takımı siparişi aldı. Tüm kalbini bu işe verdi, özenle ahşap seçti ve her parçayı mükemmel olana kadar cilaladı. Yine de, tamamlandığında, tahmin ettiğinden çok daha fazla zaman harcadığını fark etti. Küçük şeylere odaklanması, genel tasarımı ve düzeni gölgeledi ve sonuç olarak güzel ama uyumsuz bir takım ortaya çıktı. Müşteri, uyumlu tasarımın eksikliğinden memnun kalmayarak mobilyaları geri gönderdi. Moralini bozan marangoz değerli bir ders aldı: ayrıntılara dikkat etmek önemli olsa da, aşırı vurgu yapmak son ürünü olumsuz etkileyebilir. Yaklaşımını değiştirdi, ayrıntıları genel tasarımla dengeledi ve sonunda büyük bir başarı elde etti.
Usage
用作主语、宾语、定语;指细小的事情。
Özne, nesne veya sıfat olarak kullanılır; küçük şeylere işaret eder.
Examples
-
他总是拘泥于细枝末节,忽略了问题的关键。
tā zǒngshì jūní yú xì zhī mò jié, hūlüè le wèntí de guānjiàn.
Her zaman önemsiz ayrıntılara takılıp kalır ve asıl meseleyi gözden kaçırır.
-
不要纠缠于那些细枝末节,抓住重点就行。
bú yào jiūchán yú nàxiē xì zhī mò jié, zhuā zhù zhòngdiǎn jiù xíng。
Önemsiz ayrıntılara takılmayın, asıl konuya odaklanın.