黑白不分 Siyahı beyazdan ayırt edemiyor
Explanation
指不辨是非,不分好坏。比喻混淆黑白,颠倒是非。
Doğruyu yanlıştan ayırt edememeyi ifade eder; siyahı beyazla karıştırmanın ve doğruyu yanlışla ters yüz etmenin eş anlamlısıdır.
Origin Story
在一个古老的村庄里,住着一位名叫阿福的青年。阿福为人善良,但缺乏明辨是非的能力,常常黑白不分。一天,村里发生了一件盗窃案,村长怀疑是阿强所为,因为阿强曾经有过偷窃的劣迹。但阿福却认为阿强不可能是罪犯,因为他觉得阿强平时为人老实,还经常帮助村里的老人干活,所以阿福坚持阿强是清白的。然而,事实证明,阿强确实是罪犯,他盗窃了村里许多财物。阿福的黑白不分,使他看不清事情的真相,误判了阿强的行为,也给村里带来了损失。通过这件事,阿福也开始反思自己的行为,并决心以后要加强自己的判断力,明辨是非,不再黑白不分。
Eski bir köyde A Fu adında genç bir adam yaşıyordu. A Fu iyi yürekli biriydi ama doğruyu yanlıştan ayırma yeteneğinden yoksundu, çoğu zaman siyahı beyazdan ayırt edemiyordu. Bir gün köyde bir hırsızlık olayı yaşandı ve köy reisi A Qiang'dan şüphelendi çünkü A Qiang'ın hırsızlık geçmişi vardı. Ancak A Fu, A Qiang'ın suçlu olamayacağına inanıyordu çünkü A Qiang'ın dürüst olduğunu ve sık sık köyün yaşlılarına yardım ettiğini düşünüyordu. Bu yüzden A Fu, A Qiang'ın masum olduğunu ısrarla savundu. Ancak gerçek, A Qiang'ın gerçekten suçlu olduğunu, köyden birçok değerli eşya çaldığını gösterdi. A Fu'nun doğruyu yanlıştan ayırma yeteneğinin olmaması gerçeği görmesini engelledi ve A Qiang'ın eylemlerini yanlış değerlendirdi, bu da köye zarar verdi. Bu olay sayesinde A Fu davranışlarını sorgulamaya başladı ve kararını iyileştirmeye, doğruyu yanlıştan ayırmaya ve artık siyahı beyazla karıştırmamaya karar verdi.
Usage
常用来形容对事情是非曲直辨别不清,也指故意混淆是非,制造混乱。
Sıklıkla, olayların doğrusunu yanlışından ayırt edemeyenleri veya kasıtlı olarak karışıklık yaratarak kaosa neden olanları tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
他黑白不分,是非不辨,真让人无奈。
tā hēibái bù fēn, shìfēi bù biàn, zhēn ràng rén wú nài.
Doğruyu yanlıştan ayırt edemiyor, gerçekten sinir bozucu.
-
这场官司,黑白不分,最终导致了冤假错案的发生。
zhè chǎng guānsī, hēibái bù fēn, zuìzhōng dǎozhì le yuān jiǎ cuò'àn de fāshēng.
Bu dava keyfilikle karakterize edildi ve adaletsizliklere yol açtı.
-
在处理这件事上,他黑白不分,没有公正地对待每一个人。
zài chǔlǐ zhè jiàn shì shang, tā hēibái bù fēn, méiyǒu gōngzhèng de duìdài měi yīgè rén
Bu konuyu adil olmayan bir şekilde ele aldı, herkese adil davranmadı, bu da haksızlık