互为表里 karşılıklı olarak bağımlı
Explanation
比喻两者互相依存,密不可分,缺一不可。
Birbirine bağımlı, ayrılmaz ve vazgeçilmez iki şeyi tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
战国时期,魏国有个名叫田文的将军,他善于用兵,屡建奇功。有一次,他率军攻打齐国,齐国大将田忌率兵抵抗。两军对垒,田文发现齐军阵营内乱,士气低落,于是决定乘胜追击。齐军一路溃败,田文率军乘势追击,直逼齐国都城临淄。齐王被迫求和,田文这才班师回朝。魏王对田文大加赞赏,并任命他为大将军。然而,田文却始终保持谦虚谨慎的态度,从不骄傲自满。他认为自己的成功,离不开魏国上下同心同德的支持和帮助。他总是说:"国家兴亡,匹夫有责。"他深知,一个国家的兴盛与人民的生活水平息息相关,两者互为表里。 田文治理魏国期间,他大力发展农业生产,兴修水利,减轻赋税,使百姓安居乐业。同时,他还重视军事建设,加强军队训练,提高军队战斗力。在他的领导下,魏国国力日渐强盛,成为当时世界上最强大的国家之一。 田文的成功,充分体现了他卓越的军事才能和高超的治国才能。他深知,一个国家的强大,不仅需要强大的军事力量,更需要经济和人民的共同发展,两者互为表里,密不可分。
Savaşan Devletler döneminde, Wei krallığında Tian Wen adında bir general vardı. Savaşta yetenekliydi ve birçok başarı elde etti. Bir keresinde, ordusunu Qi krallığını işgal etmek için yönetti ve Qi generali Tian Ji, birlikleriyle direndi. İki ordu karşı karşıya geldiğinde, Tian Wen, Qi ordusunun kargaşa içinde olduğunu ve morallerinin düşük olduğunu fark etti. Bundan yararlandı ve peşlerine düştü. Qi ordusu yenildi ve Tian Wen onları Qi'nin başkenti Linzi'ye kadar kovaladı. Qi kralı barış yapmak zorunda kaldı ve Tian Wen saraya geri döndü. Wei kralı Tian Wen'i övdü ve onu büyük general olarak atadı. Ancak Tian Wen her zaman mütevazı kaldı. Başarısının, Wei halkının yürekten desteği ve yardımından ayrılamaz olduğuna inanıyordu. Bir ülkenin refahının halkın yaşam standartlarıyla yakından ilişkili olduğunu ve ikisinin de birbirine bağlı olduğunu biliyordu.
Usage
用来形容两个事物或现象相互依存,密不可分的关系。
İki şey veya olgu arasındaki birbirine bağımlı ve ayrılmaz ilişkiyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
改革开放以来,国家经济发展和人民生活水平提高,两者互为表里。
gǎigé kāifàng yǐlái, guójiā jīngjì fāzhǎn hé rénmín shēnghuó shuǐpíng tígāo, liǎng zhě hù wéi biǎo lǐ
Reform ve açılımdan bu yana, ülkenin ekonomik gelişimi ve halkın yaşam standartlarındaki iyileşme birbirini tamamlamıştır.
-
他俩一个负责内务,一个负责外务,可谓互为表里。
tā liǎ yīgè fùzé nèiwù, yīgè fùzé wàiwù, kěwèi hù wéi biǎo lǐ
Bunlardan biri iç işlerden, diğeri dış işlerden sorumludur. Birbirlerini güzel bir şekilde tamamlarlar.