响彻云霄 xiǎng chè yún xiāo bulutlara kadar yankılanmak

Explanation

形容声音响亮,好像可以穿过云层,直达高空。

Bulutlardan geçip gökyüzüne ulaştığı görünen yüksek bir sesi tanımlar.

Origin Story

传说中,一位技艺精湛的笛子演奏家,在山顶上演奏。他吹奏的乐曲悠扬动听,音调高亢,声音穿透云层,响彻山谷,甚至传到了遥远的地方。人们都被他那美妙的笛声所吸引,纷纷驻足聆听,赞叹不已。这便是响彻云霄的由来。

chuán shuō zhōng, yī wèi jìyì jīng zhàn de dí zi yǎn zòu jiā, zài shāndǐng shàng yǎn zòu. tā chuī zòu de yuèqǔ yōuyáng dòngtīng, yīndiào gāokàng, shēngyīn chuāntòu yúncéng, xiǎngchè shāngǔ, shènzhì chuán dàole yáoyuǎn de dìfāng. rénmen dōu bèi tā nà měimiào de díshēng suǒ xīyǐn, fēnfēn zhùzú língtīng, zàntàn bù yǐ. zhè biàn shì xiǎngchè yúnxiāo de yóulái.

Efsaneye göre, son derece yetenekli bir flüt çalayıcısı bir dağın tepesinde performans sergiledi. Çaldığı müzik, bulutları delen ve vadide yankılanan, hatta uzak yerlere ulaşan yüksek notalarla melodik ve dokunaklıydı. İnsanlar güzel müziğine hayran kalarak dinlemek ve hayran olmak için durdular. İşte 'bulutlara kadar yankılanmak' ifadesinin kökeni.

Usage

作谓语、定语、状语;形容声音响亮

zuò wèiyǔ, dìngyǔ, zhuàngyǔ; xíngróng shēngyīn xiǎngliàng

Yüklem, sıfat veya zarf olarak kullanılır; yüksek bir sesi tanımlar.

Examples

  • 他的歌声响彻云霄,令人震撼。

    tā de gēshēng xiǎngchè yúnxiāo, lìng rén zhèn hàn

    Şarkı söyleme sesi bulutlara kadar yankılandı, insanları şaşırttı.

  • 雷鸣般的掌声响彻云霄,久久不能平息。

    léimíng bānm de zhǎngshēng xiǎngchè yúnxiāo, jiǔjiǔ bù néng píngxī

    Gürültülü alkış bulutlara kadar yankılandı ve uzun süre yatışmadı..