哑然失笑 gülmekten kendini alamadı
Explanation
形容忍不住笑出声来的样子,多指由于感到意外、好笑或无奈而笑。
İstemsizce kahkaha atma halini, genellikle şaşkınlık, mizah veya çaresizlik nedeniyle oluşan bir durumu tanımlar.
Origin Story
话说唐朝时期,一位名叫李白的诗人,他醉心于诗歌创作,常常沉醉于自己的诗歌世界里,某日,他独自一人在山间漫步,偶然间发现了一处瀑布,水流湍急,飞泻而下,水声震耳欲聋,他被这壮观景象深深吸引,不禁驻足观看。此时,他看到一只顽皮的小猴子,在瀑布旁嬉戏,它时而攀爬在陡峭的岩石上,时而跳跃在飞溅的水花中,姿态轻盈灵活,逗人喜爱。李白不禁被小猴子的举动逗乐了,他哑然失笑,情不自禁地吟诵起一首诗来,歌颂这大自然的奇观和生机勃勃的生命。他一边欣赏着美景,一边回味着小猴子顽皮的举动,心里充满了快乐和喜悦。后来,这则故事被人们传颂,常常用来形容人因某种原因而忍不住笑出声来的情景。
Rivayete göre Tang Hanedanlığı döneminde, şiire tutkulu ve sık sık kendi şiir dünyasına dalan Li Bai adında bir şair yaşıyordu. Bir gün, dağlarda yalnız yürürken muhteşem bir şelaleyle karşılaştı. Şelalenin güçlü akışı ve gürültüsü onu derinden etkiledi. İzlerken, şelalenin yanında oynayan yaramaz bir maymun fark etti. Li Bai, maymunun hareketlerinden o kadar eğlenmiş ki kahkaha atarak, doğanın güzelliğini ve hayatın canlılığını kutlayan bir şiir yazmaya ilham buldu. Bu hikaye, genellikle belirli bir nedenden dolayı kontrolsüzce gülen birini tanımlamak için kullanılır.
Usage
用于描写因某种原因而忍不住笑出声来的情景。
Belirli bir nedenden dolayı kontrolsüzce gülen birini tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
听到这个笑话,他哑然失笑。
ting dao zhe ge xiaohua, ta yǎ rán shī xiào
Bu şakaya gülmekten kendini alamadı.
-
面对突如其来的夸奖,他哑然失笑。
miàn duì tū rú ér lái de kuā jiǎng, ta yǎ rán shī xiào
Beklenmedik övgüye gülmekten kendini alamadı