正襟危坐 dik oturmak
Explanation
形容态度严肃认真,端正庄重地坐着。
Ciddi ve saygılı bir tavrı, dik ve saygın bir şekilde oturmayı tanımlamak için kullanılır.
Origin Story
话说唐朝贞观年间,一位名叫李白的年轻书生,怀揣满腹经纶,千里迢迢来到长安,想要参加科举考试,实现自己的抱负。考场内,考生们个个正襟危坐,神情严肃,生怕因一点差池而影响考试结果。李白也不例外,他整理衣襟,端正地坐在座位上,静待考试开始。他深知这次考试的重要性,这不仅关乎他个人的前途命运,也关系到他家族的荣誉和期望。因此,他必须全力以赴,展现自己最好的状态。考场上的气氛十分紧张,考生们个个屏息凝神,不敢发出一点声响。李白也不例外,他深吸一口气,努力让自己平静下来,集中注意力,准备迎接挑战。考试题目公布后,李白挥笔疾书,将自己所学到的知识尽情展现。他字迹工整,条理清晰,文采斐然,令人赞叹不已。最终,李白凭借着扎实的学识和出色的文笔,顺利通过了考试,实现了自己的梦想。
Söylendiğine göre Tang Hanedanlığı'nın Zhenquan döneminde, hırs dolu genç bir bilgin olan Li Bai, hırslarını gerçekleştirmek için imparatorluk sınavlarına girmek üzere uzak Chang'an'a gitti. Sınav salonunda, tüm adaylar doğru düzgün ve ciddi bir şekilde oturuyor, herhangi bir hatanın sınav sonuçlarını etkilemesinden korkuyorlardı. Li Bai de istisna değildi; kıyafetlerini düzeltti ve sınavın başlamasını beklerken düzgün bir şekilde oturdu. Bu sınavın önemini, sadece geleceği için değil, ailesinin onuru ve beklentileri için de anlıyordu. Her şeyini vermeli ve en iyisini göstermeliydi. Ortam çok gergindi, adaylar nefeslerini tutuyor, herhangi bir sesten korkuyorlardı. Li Bai derin bir nefes aldı, sakinleşti, odaklandı ve meydan okumaya hazırlandı. Sorular ortaya çıktıktan sonra Li Bai hızla yazmaya başladı, bilgisini sergiledi. Yazısı düzgün, net, zarifti ve hayranlık uyandırdı. Sonunda, sağlam bilgisi ve olağanüstü yazısıyla Li Bai sınavı geçti ve hayalini gerçekleştirdi.
Usage
常用作谓语、定语、状语;形容端正严肃地坐着。
Sıklıkla yüklem, sıfat ve zarf olarak kullanılır; dik ve ciddi bir oturma duruşunu tanımlar.
Examples
-
他正襟危坐地听着老师讲课。
ta zheng jin wei zuo de tingzhe laoshi jiangke.
Öğretmenin dersini dinlerken doğru düzgün oturuyordu.
-
面试时,他正襟危坐,显得十分紧张。
mianshi shi, ta zheng jin wei zuo, xiǎnde shifen jinzhang.
Mülakat sırasında düzgün oturuyordu, çok gergin görünüyordu.
-
会议开始,领导正襟危坐,表情严肃。
huiyi kaishi, lingdao zheng jin wei zuo, biaoqing yansu.
Toplantının başında lider düzgün bir şekilde oturmuş, ciddi bir ifade takınmıştı.