煽风点火 ateşe körüklemek
Explanation
比喻煽动别人闹事,挑拨离间。
Başkalarını sorun çıkarmaya ve fitne fesat ekmeye teşvik etmek anlamına gelir.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一位心地善良的老爷爷。他总是乐于助人,村里的人都很尊敬他。有一天,村里来了一个外乡人,他诡计多端,想挑起村里人的矛盾,从中获利。他开始在村民中间散布谣言,说老爷爷私吞了村里的公款,还说老爷爷和村长关系暧昧。村民们开始议论纷纷,有些人相信了外乡人的话,有些人则依然信任老爷爷。外乡人见计谋得逞,便更加肆无忌惮地煽风点火,挑拨离间。村里的气氛越来越紧张,村民们之间的关系也越来越恶化。老爷爷看着这一切,心里很难过,他知道自己必须做些什么来阻止这场灾难。他决定召开一次村委会,向村民们解释清楚事实的真相。在村委会上,老爷爷一一反驳了外乡人散布的谣言,并提供了充分的证据来证明自己的清白。村民们听后,恍然大悟,这才明白自己是被外乡人蒙蔽了。他们向老爷爷道歉,并一起谴责了外乡人的卑鄙行为。从此以后,小山村恢复了往日的宁静祥和。这个故事告诉我们,要擦亮眼睛,不要轻易相信谣言,更不要被别有用心的人利用,去煽风点火,挑拨离间。
Eskiden, küçük bir dağ köyünde, iyi kalpli yaşlı bir dede yaşarmış. Her zaman başkalarına yardım etmeye hazırmış ve köy halkı ona çok saygı duyarmış. Bir gün, köye bir yabancı gelmiş. Bu yabancı kurnaz biriymiş ve kendi çıkarı için köy halkı arasında anlaşmazlık çıkarmak istiyormuş. Köylüler arasında dedenin köyün kamu parasını zimmetine geçirdiğini ve köy reisiyle gizli bir ilişkisi olduğunu söyleyen dedikodular yaymaya başlamış. Köylüler dedikodu yapmaya başlamış, bazıları yabancının sözlerine inanmış, bazıları ise hala yaşlı dedeye güvenmiş. Planının işe yaradığını görünce, yabancı daha da acımasız olmuş ve fesatlık ekmeye devam etmiş. Köyün atmosferi giderek gerginleşmiş ve köylüler arasındaki ilişkiler bozulmuş. Bunları gören yaşlı dede çok üzülmüş ve bu felaketi durdurmak için bir şeyler yapması gerektiğini biliyormuş. Köylere gerçeği açıklamak için bir köy toplantısı yapmaya karar vermiş. Toplantıda, yaşlı dede yabancının yaydığı dedikoduları tek tek çürütmüş ve masumiyetini kanıtlamak için yeterli kanıt sunmuş. Bunları duyan köylüler, yabancı tarafından kandırıldıklarını anlamışlar. Yaşlı dededen özür dilemişler ve birlikte yabancının alçakça davranışlarını kınamışlar. O zamandan beri, küçük dağ köyüne tekrar huzur ve uyum gelmiş.
Usage
用于形容煽动别人闹事,挑拨离间。
Başkalarını sorun çıkarmaya ve fitne fesat ekmeye teşvik etmeyi tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
别再煽风点火了,大家冷静一点解决问题。
bié zài shānfēngdiǎnhuǒ le, dàjiā lěngjìng yīdiǎn jiějué wèntí.
Ateşe körüklemeyin, herkes sakin bir şekilde sorunu çözelim.
-
某些别有用心的人总是煽风点火,制造矛盾。
mǒuxiē biéyǒuyòngxīn de rén zǒngshì shānfēngdiǎnhuǒ, zhìzào máodùn。
Bazı kötü niyetli kişiler her zaman ateşe körüklemeye ve çatışma yaratmaya çalışırlar.