穿针引线 iplik geçirme
Explanation
比喻在中间联系、拉拢,使双方沟通、合作。
İki taraf arasında iletişim ve iş birliğini sağlamak için, ortasında birleştirme ve birleştirme eylemini tanımlamak için kullanılan bir metafordur.
Origin Story
话说,在一个繁华的城市里,住着一位名叫王二的年轻书生。王二才华横溢,却一直苦于没有机会施展自己的才华。一次,他偶然认识了一位名叫李四的商人。李四精明能干,在商界颇有影响力,但却苦于没有好的投资项目。两人一拍即合,王二便将自己的创业计划告诉了李四。李四听后,顿时眼前一亮,觉得这是一个非常好的项目。但是,李四手头资金不足,无法独自完成。于是,王二便主动提出,帮助李四寻找合适的投资人。王二凭借着自己的人脉和交际能力,很快便找到了几个有意向的投资人。为了促成这次合作,王二就像一根穿针引线的线,把各方都联系起来,最终促成了这次投资。最后,王二和李四的合作项目取得了巨大成功,王二也终于实现了自己的梦想。
Canlı bir şehirde, Wang Er adında genç bir bilgin yaşıyordu. Wang Er yetenekliydi, ancak yeteneğini sergileme şansı bulamadı. Bir gün, Li Si adında bir iş adamıyla tanıştı. Li Si, iş dünyasında zeki ve etkiliydi, ancak iyi yatırım projeleri yoktu. İkisi hemen anlaştılar ve Wang Er, Li Si'ye iş planını anlattı. Li Si hemen etkilendi ve bunu çok iyi bir proje olarak gördü. Ancak Li Si, tek başına tamamlayabileceği kadar paraya sahip değildi. Bu yüzden Wang Er, Li Si'ye uygun yatırımcı bulmada yardım etmeyi teklif etti. Wang Er, bağlantılarını ve iletişim becerilerini kullanarak, hızla birkaç ilgili yatırımcı buldu. Bu iş birliğini kolaylaştırmak için Wang Er, tüm tarafları bir araya getirerek 'iplik geçirme' rolünü üstlendi ve bu da bu yatırıma yol açtı. Sonuç olarak, Wang Er ve Li Si'nin ortak projesi büyük bir başarıya ulaştı ve Wang Er sonunda hayalini gerçekleştirdi.
Usage
这个成语一般用于比喻在中间联系、拉拢,使双方沟通、合作。例如,在工作中,可以用来形容某人帮助同事完成任务时起到了穿针引线的作用;在生活中,可以用来形容某人帮助朋友介绍对象时起到了穿针引线的作用。
Bu atasözü genellikle iki taraf arasında iletişim ve iş birliğini sağlamak için, ortasında birleştirme ve birleştirme eylemini tanımlamak için kullanılır. Örneğin, işte, iş arkadaşlarının görevlerini tamamlamalarına yardımcı olmak için arabulucu rolünü oynayan birini tanımlamak için kullanılabilir; hayatta, bir arkadaşına bir ortak tanıştırmada arabulucu rolünü oynayan birini tanımlamak için kullanılabilir.
Examples
-
他为了介绍两家公司合作,特意在中间做了穿针引线的角色。
tā wèile jièshào liǎng jiā gōngsī hézuò, tè dì zài zhōng jiān zuò le chuān zhēn yǐn xiàn de juésè.
İki şirket arasındaki iş birliğini kolaylaştırmak için 'iplik geçirme' rolünü üstlendi.
-
她非常热心地为我和朋友穿针引线,促成了这次合作。
tā fēicháng rèxīn de wèi wǒ hé péngyou chuān zhēn yǐn xiàn, cù chéng le zhè cì hézuò.
Beni ve arkadaşımı bir araya getirmek için çok hevesliydi, bu da bu iş birliğini mümkün kıldı.
-
这次联谊活动是由学生会穿针引线组织起来的。
zhè cì liányì huódòng shì yóu xuéshēng huì chuān zhēn yǐn xiàn zǔzhī qǐ lái de.
Bu ortak etkinlik öğrenci birliği tarafından düzenlendi.