说到做到 söz ve eylem
Explanation
指说话算数,言行一致。
Sözünü tutmak ve söylediğini yapmak anlamına gelir.
Origin Story
从前,在一个小山村里,住着一位名叫老实的木匠。他手艺精湛,为人正直,更重要的是他说话总是说到做到。村里要建一座新桥,许多木匠都来竞标,但他们的报价都非常高昂。这时,老实的报价却很低,村民们都觉得不可思议。老实笑着解释道:“我的报价低,是因为我的工钱少,我保证材料和工程质量都能满足要求。我说话一向说到做到。”村民们半信半疑地同意了。 老实的木匠开始工作了,他每天起早贪黑,认真负责,毫不偷工减料。他严格按照图纸施工,每一个细节都力求完美。几个月后,新桥终于竣工了。这座桥不仅结实耐用,而且造型美观,远超其他木匠所建的桥。村民们对老实的木匠赞不绝口,并为他诚实守信的行为深感敬佩。 老实的木匠说到做到,不仅赢得了村民们的信任,更赢得了人们的尊重。他成为了村里最受尊敬的人,他的故事也一代一代流传下去,激励着后人要诚实守信,说到做到。
Bir zamanlar, küçük bir dağ köyünde, Dürüst adında dürüst bir marangoz yaşıyordu. İşinde yetenekliydi, karakteri doğruydu ve en önemlisi, her zaman sözünü tutardı. Köyün yeni bir köprüye ihtiyacı vardı ve birçok marangoz projeye teklif verdi, ancak fiyatları çok yüksekti. Sonra Dürüst'ün teklifi çok düşüktü ve köylüler şaşırdı. Dürüst gülümsedi ve açıkladı: “Teklifim düşük çünkü ücretlerim düşük, ancak malzemelerin ve projenin kalitesinin gereksinimleri karşılayacağını garanti ediyorum. Her zaman sözümü tutarım.” Köylüler biraz şüpheyle de olsa kabul ettiler. Dürüst çalışmaya başladı. Özenle çalıştı, her ayrıntıya dikkat etti. Aylar sonra, yeni köprü sonunda tamamlandı. Bu köprü sadece sağlam değil, aynı zamanda estetik olarak da hoştu ve diğer marangozların inşa ettiği diğer köprüleri çok geride bıraktı. Köylüler Dürüst'ü övdüler ve dürüstlüğüne ve bütünlüğüne hayran kaldılar. Dürüst, sözünü tutarak, köylülerin güvenini ve saygısını kazandı. Köyün en saygın insanı oldu ve hikayesi nesilden nesile aktarılarak gelecek nesilleri dürüst ve sözlerine sadık olmaya teşvik etti.
Usage
用于赞扬那些说到做到的人,也可用作自我勉励。
Sözünü tutanları övmek için kullanılır, ayrıca kendi kendini motive etmek için de kullanılabilir.
Examples
-
他说话向来说到做到,值得信赖。
ta shuōhuà xiàng lái shuōdàozuòdào, zhídé xìnlài。
Her zaman sözünü tutar, güvenilirdir.
-
他答应帮忙,一定会说到做到。
ta dāying bāngmáng, yīdìng huì shuōdàozuòdào。
Yardım etmeyi vaat etti ve bunu yapacak. Sözünün eri bir adamdır