靠天吃饭 havaya bağlı olmak
Explanation
形容完全依靠自然条件而生活,多指农业生产依赖自然条件。
Bu ifade, tamamen doğal koşullara bağımlı bir yaşamı, çoğunlukla doğal koşullara bağlı tarımsal üretimi tanımlar.
Origin Story
很久以前,在一个偏远的山村里,住着一位名叫老张的农民。老张世代务农,家中只有几亩薄田,全靠老天爷赏饭吃。每到春天播种的时候,老张都会虔诚地祈祷,希望风调雨顺,五谷丰登。如果天气好,庄稼长得茂盛,秋天就能获得丰收,一家人就能吃饱穿暖,日子过得红红火火;但如果遇到干旱或者洪涝灾害,庄稼颗粒无收,一家老小就得饿肚子。一年夏天,持续的干旱让老张的庄稼枯萎了,眼看就要颗粒无收了。老张无奈地望着干裂的土地,心中充满了焦虑和不安。他只能默默祈祷,希望老天爷能垂怜,下一场及时雨。终于,老天爷听到了老张的祈祷,一场及时雨从天而降,滋润了干渴的土地。老张的庄稼起死回生,在秋天的收获季节,他喜获丰收。老张一家欢天喜地,庆祝丰收的喜悦。从此,老张更加敬畏自然,也更加珍惜来之不易的收成,他知道,靠天吃饭的日子虽然艰辛,但也充满了希望。
Çok zaman önce, uzak bir dağ köyünde Lao Zhang adında bir çiftçi yaşıyordu. Lao Zhang nesillerdir çiftçiydi, sadece birkaç küçük arazi parçası vardı ve geçimi tamamen göğe bağlıydı. Her bahar, ekim zamanı, Lao Zhang iyi hava ve bol hasat için dindar bir şekilde dua ederdi. Hava iyiyse, ürünler gelişirdi ve sonbaharda bol bir hasat elde edebilirler, ailenin rahat ve mutlu bir şekilde yiyip içmesine izin verirdi; ancak kuraklık veya sel felaketleriyle karşılaşırlarsa, hasat olmazdı ve tüm aile aç kalırdı. Bir yaz, sürekli bir kuraklık Lao Zhang'ın ürünlerini kuruttu ve görünüşe göre hiçbir hasat olmayacaktı. Lao Zhang çatlarken toprağa çaresizce baktı, endişe ve huzursuzluk içindeydi. Sadece sessizce dua edebilir, göğün merhamet edeceğini ve zamanında yağmur yağdıracağını umut edebilirdi. Sonunda, gökyüzü Lao Zhang'ın dualarını duydu ve zamanında bir yağmur gökten yağdı, kurumuş toprağı besledi. Lao Zhang'ın ürünleri yeniden canlandı ve sonbahar hasat mevsiminde bol bir hasat elde etti. Lao Zhang'ın ailesi sevindi ve hasat sevincini kutladı. O zamandan beri, Lao Zhang doğaya daha da saygı duydu ve zor kazanılan hasadını daha çok kıymetlendirdi, hayatın göğe bağlı olduğunu, bunun zor ama aynı zamanda umut dolu olduğunu biliyordu.
Usage
多用于形容农业生产对自然条件的依赖。
Çoğunlukla tarımsal üretimin doğal koşullara bağımlılığını tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
过去,农民们靠天吃饭,收成全看老天爷的脸色。
guòqù, nóngmínmen kào tiān chī fàn, shōuchéng quán kàn lǎotiānyé de liǎnsè.
Geçmişte, çiftçiler havaya bağlıydı, hasat tamamen Tanrı'nın iradesine bağlıydı.
-
在科技不发达的年代,人们只能靠天吃饭。
zài kē jì bù fādá de niándài, rénmen zhǐ néng kào tiān chī fàn
Az gelişmiş teknoloji çağında, insanlar sadece hava durumuna bağlı kalmak zorundaydı..