一以贯之 Tutarlı
Explanation
指用一个根本性的事理贯通事情的始末或全部的道理,比喻做事要有始终如一的毅力,坚持到底。
Bir konunun başlangıcını ve sonunu veya tüm prensipleri birbirine bağlamak için temel bir prensip kullanmak, mecazi olarak bir şeye azimle ve sonuna kadar devam etme azmini göstermek.
Origin Story
战国时期,孟子是战国时期著名的思想家,他主张“仁义礼智信”五常,认为这是治理国家和做人的根本之道。有一天,孟子遇见一位弟子,问他:“你听说过我关于仁义礼智信的道理吗?”弟子答道:“听说过,听说过。”孟子接着问道:“你是否能够把这些道理贯通起来,用于自己的生活和行为中?”弟子答道:“能够,能够。”孟子说:“很好,你能够一以贯之,才能真正地领会我的思想。”
Savaşan Devletler Dönemi'nde Mencius, Savaşan Devletler Dönemi'nin ünlü bir düşünürüydü. O,
Usage
这个成语一般用于形容一个人坚持自己的想法或目标,并始终如一地贯彻到底,也可以用来形容一项政策或计划的贯彻实施。
Bu deyim genellikle bir kişinin kendi fikirlerine veya hedeflerine bağlı kaldığını ve bunları tutarlı bir şekilde uyguladığını tanımlamak için kullanılır. Bir politika veya planın uygulanmasını tanımlamak için de kullanılabilir.
Examples
-
他始终坚持自己的信念,一以贯之,不为外界干扰所动。
tā shǐ zhōng jiān chí zì jǐ de xìn niàn, yī yǐ guàn zhī, bù wéi wài jiè gān rǎo suǒ dòng.
O her zaman inançlarına bağlı kaldı, tutarlı bir şekilde, dış müdahalelerden etkilenmeden.
-
这项改革方案要一以贯之,才能取得最终的成功。
zhè xiàng gǎi gé fāng ān yào yī yǐ guàn zhī, cái néng qǔ dé zuì zhōng de chéng gōng.
Bu reform programının nihai başarıya ulaşması için tutarlı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
-
学习要一以贯之,不能三天打鱼两天晒网。
xué xí yào yī yǐ guàn zhī, bù néng sān tiān dǎ yú liǎng tiān shài wǎng.
Öğrenme tutarlı olmalı, üç gün balık tutmak ve iki gün ağ kurutmak olmamalıdır.