不死不活 ne ölü ne diri
Explanation
形容事物缺乏生气活力,停滞不前,或处于一种尴尬的境地。
Hayat enerjisi ve dinamizminden yoksun, durgun veya garip bir durumda olan bir şeyi tanımlar.
Origin Story
从前,有个小镇,镇上的商店都生意冷清,人们好像都失去了活力。一位年轻的艺术家来到小镇,他看到这里的景象,决定用自己的画笔改变这里。他开始创作一系列充满活力和色彩的画作,描绘小镇未来的美好景象。他把画挂在各个商店的门口,让画作成为小镇新的标志。他的画作不仅吸引了游客的目光,也让小镇居民的心中燃起了希望。大家开始积极地参与到小镇的建设中来,商店也开始焕发生机,整个小镇都变得热闹起来。这个小镇,不再是以前那个不死不活的样子,它重新拥有了生机和活力。
Eskiden, dükkanları sessiz ve insanların canlılıklarını kaybetmiş gibi göründüğü küçük bir kasaba vardı. Genç bir sanatçı bu kasabaya geldi ve durumu görünce, fırçasıyla değiştirmeye karar verdi. Kasabanın güzel geleceğini tasvir eden bir dizi canlı ve renkli eser yaratmaya başladı. Her dükkanın önüne resimleri asarak, bunları kasabanın yeni sembolü haline getirdi. Eserleri sadece turistlerin dikkatini çekmekle kalmadı, aynı zamanda kasaba halkının kalplerinde umudu da alevlendirdi. Herkes kasabanın yeniden inşasına aktif olarak katılmaya başladı, dükkanlar yeniden canlanmaya başladı ve tüm kasaba canlandı. Kasaba artık eskisi gibi durgun değildi, yeni bir hayat ve enerjiyle dolmuştu.
Usage
用于形容事物或局面缺乏活力,停滞不前,或处于一种尴尬的境地。
Canlılıktan yoksun, durgun veya garip bir durumda olan bir şeyi veya durumu tanımlamak için kullanılır.
Examples
-
这公司最近有点不死不活的。
zhège gōngsī zuìjìn yǒudiǎn bù sǐ bù huó de
Şirket son zamanlarda oldukça durgun.
-
这个项目进展不死不活的,让人着急。
zhège xiàngmù jìnzǎn bù sǐ bù huó de, ràng rén zhāojí
Projenin ilerlemesi oldukça yavaş ve endişe verici..