不知所措 Şaşkın
Explanation
不知道怎么办才好。形容处境尴尬或心神慌乱。
Ne yapacağını bilmemek. Garip bir durumu veya zihinsel karışıklığı tanımlar.
Origin Story
话说三国时期,诸葛恪,字元逊,是诸葛亮的堂兄弟,也是个很有才华的人。他被孙权任命为大将军,权倾朝野。然而,他性格反复无常,刚愎自用,常常做出一些让人难以理解的决定。有一次,孙权病重,朝中大臣们都人心惶惶,不知所措。诸葛恪为了巩固自己的权力,竟然擅自废除了太子,另立新君。这一举动,激起了许多大臣的不满,朝中局势变得更加动荡不安。面对这种复杂的局面,诸葛恪自己也开始感到焦虑和迷茫。他写信给弟弟诸葛融,信中写道:"近日朝中变故频发,我心中忧虑,不知所措。"这封信,也反映了他当时的无奈和困境。
Üç Krallık döneminde, yetenekli bir adam olan Zhuge Ke aynı zamanda kaprisli ve inatçıydı. İmparator Sun Quan ağır bir hastalığa yakalandığında, saray görevlileri korkmuş ve şaşkın haldeydi. Gücünü pekiştirmek için Zhuge Ke veliaht prensi tahttan indirdi ve yeni bir imparator atadı. Bu memnuniyetsizliğe ve istikrarsızlığa yol açtı. Zhuge Ke kendisi de endişeli ve belirsiz hissediyordu ve kardeşi Zhuge Rong'a şöyle yazdı: "Son zamanlarda sarayda birçok değişiklik oldu ve ben endişeli ve şaşkınım." Bu mektup o zamanki çaresizliğini ve zor durumunu yansıtıyor.
Usage
用于形容人遇到难以处理的事情时,不知如何是好的状态。
İnsanların zor durumlarla karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilemediklerini ifade etmek için kullanılır.
Examples
-
面对突如其来的变故,他不知所措,手足无措。
miàn duì tū rú ér lái de biànguò, tā bù zhī suǒ cuò, shǒu zú wú cuò.
Ani birdenbire gelen değişikliklerle karşı karşıya kaldığında, ne yapacağını şaşırdı, panikledi.
-
听到这个噩耗,她不知所措,泪流满面。
tīng dào zhège è hào, tā bù zhī suǒ cuò, lèi liú mǎn miàn.
Bu kötü haberi duyunca şaşkına döndü ve ağlamaya başladı.