惊慌失措 jīng huāng shī cuò şaşkın ve çaresiz

Explanation

形容因害怕或紧急情况而不知所措的样子。

Korku veya acil bir durum nedeniyle çaresiz kalma halini tanımlar.

Origin Story

话说南北朝时期,北魏被北齐灭亡后,北魏皇室后裔元晖业因痛斥北齐皇帝而被判处死刑。同行的元孝友,眼见死亡将至,吓得惊慌失措,脸色惨白,浑身颤抖,不知所措。而元晖业却神色自若,从容就义,表现出极高的气节和胆量。他临危不乱的姿态,与元孝友的惊慌失措形成鲜明对比,令人敬佩。这个故事体现了面对危急时刻,沉着冷静的重要性,也反映了古代士大夫们视死如归的精神。元晖业的勇敢,成为了后世无数人学习的榜样,他的故事也成为了激励人们在困境中保持坚强和冷静的经典案例。

huì shuō nánběi cháo shíqí, běiwèi bèi běiqí mièwáng hòu, běiwèi huángshì hòuyì yuán huīyè yīn tòngchì běiqí huángdì ér bèi pànchǔ sǐ xíng. tóngxíng de yuán xiàoyǒu, yǎnjiàn sǐwáng jiāng zhì, xià de jīnghuāng shīcuò, liǎnsè cǎnbái, húnshēn chàndǒu, bùzhī suǒcuò. ér yuán huīyè què shénsè zìruò, cóngróng jiùyì, biǎoxiàn chū jí gāo de qìjié hé dǎnliàng. tā língwēi bùluàn de zāi, yǔ yuán xiàoyǒu de jīnghuāng shīcuò xíng chéng xiānmíng duìbǐ, lìng rén jìngpèi. zhège gùshì tǐxiàn le miàn duì wēijí shíkè, chénzhuó lìngjìng de zhòngyào xìng, yě fǎnyìng le gǔdài shìdàifu men shìsǐ rúguī de jīngshen. yuán huīyè de yǒnggǎn, chéngwéi le hòushì wúshù rén xuéxí de bàngyáng, tā de gùshì yě chéngwéi le jīlì rénmen zài kùnjìng zhōng bǎochí jiānqiáng hé lìngjìng de jīngdiǎn ànlì.

Söylendiğine göre, Kuzey ve Güney Hanedanlıkları döneminde, Kuzey Wei'nin Kuzey Qi tarafından yıkılmasından sonra, Kuzey Wei kraliyet ailesinin bir üyesi olan Yuan Huiye, Kuzey Qi imparatorunu eleştirdiği için idam cezasına çarptırıldı. Yoldaşı Yuan Xiaoyou, yaklaşan ölümü görünce korktu ve panikledi, yüzü soluklaştı, titredi ve ne yapacağını bilemedi. Ancak Yuan Huiye sakin kaldı ve huzur içinde öldü, olağanüstü cesaretini ve bütünlüğünü gösterdi. Ölüm karşısındaki metaneti, Yuan Xiaoyou'nun paniklediğiyle tezat oluşturuyor ve takdire şayan. Bu hikaye, kritik anlarda sakinlik ve soğukkanlılığın önemini vurguluyor ve ölümü eve dönüş olarak gören eski bilgin ve memurların ruhunu yansıtıyor. Yuan Huiye'nin cesareti, sonraki nesillerdeki sayısız insan için bir örnek oldu ve öyküsü, insanların zor zamanlarda güçlü ve sakin kalmaya teşvik eden klasik bir örnek haline geldi.

Usage

用于形容因惊慌而不知所措的状态。

yòng yú xiángróng yīn jīnghuāng ér bùzhī suǒcuò de zhuàngtài

Panik nedeniyle çaresiz kalma halini tanımlamak için kullanılır.

Examples

  • 面对突发事件,他惊慌失措,手忙脚乱。

    miàn duì tūfā shìjiàn, tā jīnghuāng shīcuò, shǒumángjiǎoluàn

    Beklenmedik bir olayla karşılaştığında panik oldu ve telaşlandı.

  • 听到这个噩耗,她惊慌失措,不知所措。

    tīng dào zhège éhào, tā jīnghuāng shīcuò, bùzhī suǒcuò

    Kötü haberi duyunca panik oldu ve ne yapacağını şaşırdı.

  • 考试时,他过于紧张,竟惊慌失措,忘记了所有的知识点。

    kǎoshì shí, tā guòyú jǐnzhāng, jìng jīnghuāng shīcuò, wàngjìle suǒyǒu de zhīshì diǎn

    Sınav sırasında çok gergindi, panik oldu ve tüm konuları unuttu.